banner171

7 Haziran Seçimleri Öncesi ve Sonrası;

 7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrası gerek yazılı ve görsel medyada, gerekse sosyal medyada seçimler ile ilgili bir çok yazı yazıldı, değerlendirme yapıldı.Bu yazılar ve değerlendirmeler 
uzun süredir devam etmektedir.

İşte Bu yazılanlara ve değerlendirmelere önem arz ettiğini düşündüğüm örnekler;

Bazı Kesimler "Kaybeden Erdoğan'dır, kazananlar ise Ak Parti'siz koalisyon kurmalıdır."dedi.
          "Kağıt üzerinde kaybeden Ak Parti ve Başbakan görünse de, asıl kaybeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Anayasa'da kendisine verilen görev ve yetkileri kendine göre yorumlamış, tarafsızlığını yitirmiştir. Kendi tabanı dışında nerdeyse herkes tarafından istenmeyen kişi haline gelmiş, propaganda döneminde, açılış görümlü mitingler düzenlemiş, her akşam başka bir televizyon kanalında parti genel başkanı gibi seçim çalışması yapmıştır. Meydanlarda ve televizyonlarda muhalefet liderlerini eleştirip ötekileştirmiş, iktidar hakkında tek kelime olumsuz söz söylememiştir. Her daim göz önünde olmuş, kendi atadığı Başbakan'a söylenecek söz pek bırakmamıştır."diye yorumlandı.

 Bazı Kesimler ‘’Koalisyonlardan korkulmaması gerekir’’dedi.
          "2015 seçim sonuçlarına bakıldığında, bu tablo, Türkiye demokrasisi açısından bir kazanımdır. Bir ülke, tek parti iktidarı ile yönetilebildiği gibi pekala koalisyonlarla da yönetilebilir. Önemli olan ülke ve toplum yararına asgari müştereklerde birleşilmesini becerebilmektir. Koalisyon hükümetleri, kendi içinde otokontrolü sağlayan bir mekanizmadır aynı zamanda. Bundan, koalisyonlardan korkmamak lazım. Avrupa'da bunun güzel örnekleri var." diyerek koalisyondan korkulmaması gerektiği savunuldu.

‘’HDP'ye giden fazlalık oyların tümünün emanet oy’’ gibi görmeyenler var....
          "Bu seçim sonunda oluşan tablo sonucu yakın ve uzak hedefler için belirlenecek politikada bu kaygının; yani Kürt Türk bütün Türkiye Halkının demokratik hedefler için kaygılarının doğru gözetilmesi çok önem kazanıyor.Bunun yapılması için de Türk kesiminde Kürt düşmanlığının kırılması, Kürt kesiminde de Türk düşmanlığının kırılması için bir politikanın izlenmesi doğru olacaktır.Onun için "emanet oy" ön yargısının süratle kırılıp HDP'nin kesinlikle bir Kürt partisi olmadığı, Kürt Türk bütün Türkiye Halkının barışı için onların birbirini anlaması yönünde bir politikada bütün partilerle işbirliği yapabileceğini göstermesi gerekiyor."diye bazı çevreler HDP’nin önemini vurguladı.

’AK Partinin Yaşadığı Oy Kaybını’ aşağıdaki şekilde yorumlayanlar oldu.
          2011’den bu yana söylemlerini sertleştirip gücünü arttırmak için girdiği her ittifaktan zararlı çıkan AK Parti oldu. Suriye’de kaybetti, Gezi’de kaybetti, 17-25 Aralık’ta kaybetti. Soma’da kaybetti. Sermaye ile işbirliği yapıp halkı işsizlik ve yoksulluğa iterken, populist bir söylemle kendilerinin halktan olduğunu ve bir takım elitlere karşı halkın kendilerine oy vermeleri gerektiğini ancak bu şekilde elitlerin ”büyük oyununu” bozabileceklerini söyledi insanlara. 

Yukarıdaki gibi yapılan değerlendirmeleri çoğaltabiliriz.
Tabii herkes saygı çerçevesi içersinde değerlendirmesini yapabilir.
Ama artık birileri taşın altına elin koyması lazım.Halkın verdiği koalisyon yetkisini siyasilerin kullanması gerektiğini düşünüyorum.
Tüm bu değerlendirmeler sonucunda şahsi düşüncem....

"Başarmak zorundayız artık beraber yaşamayı, kin ve nefretten uzak, ölmeden, öldürmeden, ötekileştirmeden.Mesela artık politikacılarımız da söylem değiştirmeli, diğer partiler rakip ama düşmanımız değil, hepsi de bizim kardeşlerimiz, eşimiz, dostumuz, aynı havayı soluduğumuz yoldaşlarımız diyebilmeli. Sakın küsmeyin birbirinize, kırılmayın, incinmeyin, incitmeyin." 

Hepinize Hayırlı Ramazanlar.....                                                                       İsmail Selalmaz
YORUM EKLE

banner208

banner148

banner150

banner153