banner171

İSMMMO Seçiminin Düşündürdükleri…

11-12 Mayıs tarihlerinde yapılan İSMMMO seçimlerine katılım %39 seviyelerinde gerçekleşti. 43 bin
üyenin kayıtlı olduğu seçimlerin ilk gününde yaklaşık 3 bin üye genel kurula katılarak büyük bir
çekişmeye sebep oldularsa da ikinci gün yapılan seçimlere yaklaşık 17 bin üye katıldı. Geriye kalan 26
üye oda hakkında bir görüş belirtmedi. Zaten ilk gün 7-8 saate sıkıştırılan kongre de çok şey söylemek
mümkün olmadı. 15-16 maddelik gündemin tek tek görüşülüp karara bağlanması geç saatlere kadar
sürdü. Oysa genel kurul 9’da başlatılarak saat 19’da kapatılabilirdi. Genel kurulun ramazan gününe
denk gelmesi de katılımın az olmasına sebep olmuş olabilir. Oysa özellikle iktidarı elinde tutan Çağdaş
Grubun ve alternatif grupların çabaları hiç de azımsanacak gibi değildi. Çağdaş Grubun yaptığı bu
tanıtım kampanyası muhtemelen oda kaynaklarının elinde olmasından kaynaklanıyordur. Meslekte
Birlik ve Bağımsız Grup ise imkânları dahilinde daha çok üyenin seçimlere katılmasını istese de bu
sayı yine %39’lar seviyesinde kaldı.

20 milyona yaklaşan İstanbul’da tek oda olması ve bir baştan bir başa 60 km'lik bir mesafenin olması
bazı sorunları da beraberinde getiriyor. İstanbul gibi metropol şehirlerde en büyük sorunun trafik
olduğunu söylemeye bile gerek yok. Bir yere gitmek istediğinizde öncelikle aracınızı nereye park
edeceğinizi hesap ediyorsunuz. Bu gibi illerde acaba tek oda yerine ilçelerde oda kurulsa daha iyi
olmaz mı? 3568 sayılı meslek yasasında ilk ciddi değişikliğin yapıldığı 5786 sayılı kanunda büyükşehir
sınırları dışındaki illerde 250 üyeden fazla üye sayısına sahip ilçelerde yeni oda kurulması kabul
edilmişti. Bundan istifade eden ona yakın ilçede yeni odalar kuruldu. Ancak İstanbul, Ankara ve İzmir
gibi illerde üye sayısı büyük rakamlara ulaştı. Artık tek oda ile sorunlar çözülemiyor. Bu da insanların
bu düzen değişmez diye düşünmesine neden oluyor, ilk günlerdeki ilgi ve alaka da gittikçe azalıyor.
Genel kurullar mecburen büyük toplantı salonlarının olduğu büyük otellerde ve kongre merkezlerinde
yapılıyor. İstanbul Odasının vazgeçilmez mekânı ise her yıl olduğu gibi bu yıl da Lütfi Kırdar Kongre
Merkezi oldu. Oysa bunun için Haliç Kongre Merkezi de alternatifler arasına alınmalı. İstanbul
Barosuna yeten mekân bize de yeter herhalde. Tamamen şehir merkezinde kalan bu mekân yerine
parklanmanın daha uygun olduğu Haliç Kongre Merkezi düşünülmeli diyorum.

Bir başka düşüncem ise Pazar günleri yapılan seçimlerin tek yerde yapılmak yerine ilçe bazında
sandıklar kurulmasıdır. 450 kişiye bir sandık olmak üzere bu yıl 95 sandık kuruldu. Her sandık için de 3
kişilik sandık kurulu oluşturuldu. Kişisel araçlar yanında oda ve seçime katılan gruplar yüzlerce araç
kiralayarak seçime adam taşıdılar. Her ilçeye bir araç tahsis edilse 39-40 araçla bu sandıklar her ilçeye
kurulabilir. Her ilçeye de gerek yok 450 üyeye sahip ilçelere bir ve bunun katı olanlara da ihtiyaca
göre 2-3-4-5 sandık kurarak katılımın artırılması sağlanabilir. Bu yapılırken her bölge için delegeler de
tespit edilerek ilçelerinde seçilmesi sağlanabilir. Bunun da seçime ilginin artıracağını tahmin
ediyorum.

Bir diğer düzeltilmesi gereken uygulama da oy pusulalarıdır. Son seçimlerde 9 ayrı grup ve bazı
arkadaşlar bağımsız olarak seçime katıldı. Hazırlanan oy pusulaları neredeyse 2 metreye yakındı.
Kurul üyelikleri için artık grup sistemine geçildiğinden sadece grup adı ve grup başkan adayının
yazılması yeterli olmalıdır. Delegeliklerde ise grup adı ve bağımsız adayların isimlerinin yazılması
yeterli olmalıdır. Bu yeni bir uygulama veya benim icat ettiğim bir şey de değil. Milletvekili ve
belediye meclis üyeliği seçimlerinde böyle yapılıyor zaten. Genel kurulda herkes adaylarının isimlerini
ve kendi listelerini verirler. Dağıtım da ona göre yapılır. Oy pusularının böyle olması gereksiz bir
uygulamadır. Zaten en küçük punto ile yazılan bu oy pusulalarının okunması neredeyse imkânsızdır.
Gördüğümüz bir başka ilginçlik de denetleme ve disiplin kurulları için verilen oyların azlığı oldu. Oy
pusulası yönetmelik gereği iki tane olarak düzenlendi. Birine kurullar diğerine de birlik delege adayları
yazıldı. Ancak tamamına yakını yüksek tahsilli olan üyeler yönetim kurulu üyeliği için oy kullanırken
denetleme ve disiplin kurulları için oy kullanmadan çıktılar. Denetleme ve disiplin kurulu üyeliklerinde
görülen bine yakın eksik oy bunun apaçık göstergesi oldu. Yönetim kurulu için 131, delegelik
seçiminde 146 olan boş ve geçersiz oy bu kurullarda 956 ve 975 olarak tespit edildi. Zayi olan bu
oyların seçime giren 6 grubun toplamına yakın olması gözlerden kaçmadı.
YORUM EKLE

banner208

banner148

banner150

banner153