banner171

Karadeniz sizi çağırıyor

Jolly Tur Kültür Turları Müdürü Kerem Gökçe ile Karadeniz turumuz devam ediyor. Sabahın erken saatlerinde yola çıkarak Gümüşhane'nin Torul ilçesine ulaşıyoruz

Karadeniz sizi çağırıyor
 Jolly Tur Kültür Turları Müdürü Kerem Gökçe ile Karadeniz turumuz devam ediyor. Sabahın erken saatlerinde yola çıkarak Gümüşhane'nin Torul ilçesine ulaşıyoruz
Doğusundan batısına Karadeniz, coğrafyasıyla, insanlarıyla bağımlılık, eski zamanlara, aşklara özlem ve bitmesini istemediğiniz tatil arzusu yaratır. Türküleriyle sizi her zaman dağlarına, derelerine, yaylalarına çağırmaya devam eder. Giresun'da ilk durak oluşumu halen süren Karaca Mağarası. Mağarayı gördükten sonra sıra Kromni Vadisi'nde tarihsel bir yolculuğa geliyor. Eski Rum yerleşimleri, manastırlar, kiliseler göreni kendine hayran bırakıyor. Yol sizi buzul göllerine götürüyor, şanslıysanız ağustos ayında kar görme şansınız bile var. Taşköprü Yaylası'nda Kör Ali'nin kasabında kuru fasulye ve et yemeyi unutmayın. Yemekten sonra unutulmuşluğun hüznünü hissedeceğiniz Santa Harabeleri'ne gidebilirsiniz. Burası, 1924'e kadar 5 bin kişinin yaşadığı, ayrı mesleklerin icra edildiği yedi köyden oluşan, günümüze kadar kendini gizlemiş bir yerleşim. Kendinizi yakın tarihin sırları, kekik kokuları, dere sesleri ve çobanların söylediği hiç bilmediğiniz türkülerle baş başa bulacaksınız. 

ÇAYIN ÖYKÜSÜNE KULAK VERİN 
Zigana Dağları'nda başlayan yolculuğunuzu Yomra'da kıyıya çıkarak sürdürebilirsiniz. Trabzon'un en güzel ilçelerinden biri olan Sürmene'de Sürdövbisa'dan Sürmene bıçağı almayı unutmayın. Yaptığınız bu uzun yolculuk sonrası keyif kahvenizi tarihi Memişağa Konağı'nda yudumlayın. Ardından bölge ekonomisinin temel taşlarından olan çayın öyküsünü dinlemek için Şölen Çay'a geçin. Organik çay üreten Şölen Çay'ın fabrikasını gezerken işletme sahibi ve aslında müzik öğretmeni olan Murat bey size çayı ve çayın serüvenini anlatsın. Belki size küçük bir keman dinletisi bile sunabilir. Fıkralara konu olan Of'tan geçerek Uzungöl'e ulaştığınızda ise gölün eski güzelliğinin artık fotoğraflarda kaldığını fark edeceksiniz. Yine de bölge turizmi açısından bir cazibe merkezi olan Uzungöl, orijinal Trabzon yaylalarına ulaşmak için bir durak niteliğinde. Karester, Lustra, Şekerpınar yaylalarından Soğanlı Dağları'nı aşıp muhteşem kalesiyle Çoruh Nehri'nin kıyısına kurulmuş Bayburt'a geçin. Çoruh'un kıyısında çaylarınızı yudumlarken Bayburtlularla sohbet etmeyi ihmal etmeyin. Aydıntepe Yeraltı Şehri'ni de gördükten sonra bölgenin en güzel yaylalarından Limonsuyu Yaylası konaklamak için ideal. Akşam kemençe ustalarından atışmalarını da seyredebilirsiniz. Sabah artık Trabzon sınırlarından çıkıp Rize'ye ulaşma vakti. Rize merkezde botanik bahçesi ve Rize Kalesi ziyaret edilecek yerler arasında. Bir sonraki adres politikacılarıyla ve kuru fasulyesiyle ünlü Çayeli. Çayeli'nde Rize bezinden kenevir lifleriyle yapılmasıyla ünlü Rize dokumalarından hediyelikler alabilirsiniz. Ardeşen'de Fırtına Deresi'ne ulaştığınızda Fırtına Vadisi'nin içlerine doğru ilerlerken öğle yemeği için fıkra misali garsonlara sahip olan Osmanlı restoran için zaman ayırın. Kırmızı benekli alabalık, muhlama, laz böreği mutlaka tatmanız gereken lezzetler arasında. Yemekten sonra ise biraz adrenalin için Ziplin ve Deresi'nde rafting yapabilirsiniz. 

YAYLALARIN SULTANI 
Ve vakit Kaçkarlar'ın derinliklerindeki köyleri keşfetme zamanı. Yalnızlığını Çinçiva'da bizlerle paylaşan ihtişamlı Çamlıhemşin Konakları ve Zilkale ziyaret noktaları. Sisli ya da güneşli fark etmeksizin her hava durumunda farklı güzellikler keşfedeceğiniz Fırtına Vadisi'ndeki kahve molası hafızalarınıza kazınacak. Zamanının ilerisinde yapılmış konaklarıyla 'medeniyeti dağdan denize biz indirdik' diyen Hemşinlilerle Lazların zeka ve espri kokan, coğrafyası gibi inatçı tartışmalarına denk gelirseniz çok şanslı olduğunuzu bilin. Çamlıhemşin'den yaylaların sultanı olarak anılan Ayder'e geçtiğinizde dere sesleri eşlik edecek size. Gece eğlencelerinde tulum ve horon sesleri sabahındaysa meşhur Ayder kaplıcalarında dinlenme bekliyor sizleri. Ayrılırken yine dönmek üzere söz verin yoksa yeşili sizi bırakmaz. Ardeşen, Fındıklı, Arhavi...Lazların yerleşkelerinden geçerken kollarında atmacalarıyla yürüyen insanlar göreceksiniz. Arhavi'de 90 metreden düşen Mençuna Şelalesi'nde ıslandıktan sonra Çifteköprü'de peynir eritmesini mutlaka tadın. Hopa'dan sonra ağırlıklı olarak Gürcülerin yaşadığı, Kafkas kültürünü göreceğiniz Borçka'ya ulaşıyorsunuz. Kısa bir dağ yolculuğunun ardından saklanmış bir cennet olan Borçka Karagöl'e varıyorsunuz. Bozulmamış, saf haliyle cebinize koyup götürmek isteyeceğiniz bir güzellik. Artvin'i yalnız bırakmayan Çoruh ve Vadisi, bakir doğasıyla sizleri büyüleyecek Maçahel, Maral Şelalesi, Kafkasör Yaylası ve boğa güreşleri, Yusufeli Gürcü Kiliseleri, Laşet Vadisi ve Kafkasların gizemli coğrafyası... 

Güncelleme Tarihi: 26 Nisan 2015, 17:19
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153