banner171

İslam ülkeleri ümit vermiyor

Müslüman ülkelerin halkları ve yöneticileri kendileriyle hesaplaşmak zorunda. Gidişat umut kırıcı.
Kaos, iç mücadeleler, teknolojiyi iyi kullanamama, kendini yenileyememe, gelişmiş ülkelerle yarışta hantal duruma düşme, şahsi menfaatler, küçük olsun benim olsun zihniyeti, durumu idare etme hastalığı, adam kayırma ve benzeri hastalıklar İslam ülkelerini dünyadaki yarışta geri bırakıyor.
Müslüman ülkeler bu utandıran manzaradan sıyrılıp gelişmek zorundalar.
Ayaklarındaki prangaları kırmak zorundalar.
Şehirlerini daha yaşanır yapmak zorundalar.
Sağa-sola savrulmuş olmaktan kurtulmak zorundalar. Evlatlarına karanlık ve geri kalmış bir hayat yerine, dev hamlelerle kendilerini yenileyen bir coğrafya sunmak zorundalar. Aksi halde bu vebalin altından kalkamazlar. Suriye'de kan dökülüyor.
Mısır'ın hali iç yaralayıcı. Darağaçları asrın en büyük katliamı için kurulmuş durumda.
Afganistan'ın, Irak'ın, Libya'nın, Sudan'ın hali malum. Afrika ülkelerinde Müslümanlar Budist yamyamlara yem oluyorlar. Filistin asrın kanayan yarası. Nedense bütün bombalar bizim coğrafyamızda patlıyor.
Tezgâhlar, ayak oyunları, tuzaklar, siyaset dışı siyasi hamleler, kısacası canımıza okuyacak her kirli oyun bizim coğrafyamızda.
İngiltere'deki, Fransa veya İsviçre'deki olağan hayat, rahat ve hatta meşru çizgideki konforlu yaşam neden bizde yok?
Oradakilerin iki beyni, on kulağı, beş kolu yok. Zekâ seviyeleri inanın bizden çok düşük.
Çok rutin ve yeknesak bir hayatları var. Ama sistemleri oturmuş, düzen iyi işliyor. Adam kayırmıyorlar, disiplin, disiplin ve yine disiplin.
Yazının Devamı İçin Lütfen Linki Tıklayınız

YORUM EKLE

banner208

banner148

banner150

banner153