banner171

Bahçeli'yi ŞOK Eden Kaset Muhtırası

MHP tarihinde bir ilk yaşanıyor. 27 Nisan'da ülkücülerden Bahçeli'ye kaset muhtırası geldi. İşte ayrıntılar....

Bahçeli'yi ŞOK Eden Kaset Muhtırası

Bahçeli'ye Kaset Muhtırası

MHP tarihinde bir ilk yaşanıyor.

Partinin iki genel başkan yardımcısı Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu'nun uygunsuz görüntülerinin olduğu kasetler internete düşüyor.

Ülkücü camianın kaset şokunu yaşadığı saatlerde Devlet Bahçeli Düzce'de.

İlk değerlendirmesi 'bu olayın partisine karşı bir komplo olduğu' yönünde.

Bu arada, MHP yöneticileri Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak'ın odasında toplantı halindeler.

Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu'nun istifa edip etmemesini Bahçeli'ye sormak üzere, Düzce'ye bir kurye gönderiyorlar.

Bahçeli'den "İstifa etsinler" şeklinde bir talimat gelmiyor. İnternet sitelerindeki görüntülere ulaşımın engellenmesi için Faruk Bal'ın başkanlığında bir çalışma yürütülüyor.

Ülkücülerin kulağı ise, Genel Merkez'den gelecek istifa ya da ihraç haberinde.

Saatler ilerledikçe bu tür bir kararın çıkma ihtimali zayıflıyor.

Bahçeli'nin bu tavrı, partilileri kasetteki görüntüler kadar rahatsız ediyor. Ve müthiş bir telefon trafiği başlıyor. Genel Merkez, mesaj bombardımanına tâbi tutuluyor.

Genel Merkez'deki yöneticiler tekrar Bahçeli ile irtibat kuruyorlar. Durumun ciddiyetini aktarıyorlar. Bu sırada Bahçeli de Düzce mitingini tamamlamış ve Ankara'ya dönüyor.

Bu arada, MHP'lilerin kendi aralarındaki değerlendirmeleri de devam ediyor. Seçilebilecek yerlerden milletvekili adayı olan ve yaşanan kaset rezaletine isyan eden bir grup MHP'li toplanıp bir karar alıyorlar. Aralarında, halen MHP milletvekili olarak parlamentoda yer alan isimler de var. Bir sözcü seçip Bahçeli'ye gönderiyorlar. Devlet Bahçeli, "Hakkında bu tür şeyler olan varsa bu odayı terketsin" açıklamasını yaptığı Başkanlık Divanı toplantısına girmeden önce, bu grubu temsil eden isimle görüşüyor.

Ve orada, Bahçeli'ye kaset muhtırası veriliyor. Taleplerini sıralıyorlar;

1- İstifa etsinler!

2- Onlar istifa etmezse, siz istifa edin!

3- İki maddede yer alanlar gerçekleşmezse, biz istifa ediyoruz.

Böylece 27 Nisan günü Bahçeli, kendi milletvekili adaylarından sert bir muhtıra yiyor. Hatırlarsanız, 27 Nisan 2007 tarihinde asker, hükümete "e-muhtıra" vermişti. 28 Nisan'da ise, Tayyip Erdoğan karşı muhtırayı basınca, seçimlerde partisi tavan yapıp yüzde 47'ye ulaşmıştı.

Dört yıl aradan sonra yine bir 27 Nisan günü muhtıra veriliyor, ama bu kez MHP'deki durum farklı.

MHP'nin baraj sorunu yaşadığı bir seçime gidiliyor. Milli ve manevi değerlere önem veren partide, aileye yakışmayan görüntülerin meydana getirdiği bir deprem yaşanıyor.

Düşünsenize, kasetin sorumluları henüz partide dururken, bu duruma tepki gösteren bir grup MHP milletvekili adayı basın toplantısı düzenleyip, istifa ediyorlar.

Seçime giderken bundan daha büyük deprem olur mu?

İşte Bahçeli, bu kızgınlıkla Başkanlık Divanı'na giriyor ve yukarıdaki lafı ediyor.

Bu sırada, Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu'nun istifası kamuoyuna açıklanmış ama tabanı tatmin etmiyor. Çünkü siyasette zamanlama çok önemli.

"Bu ahlaksızlar partiden ihraç edilmeliydi" diyorlar.

Ülkücü camianın kulislerini biraz araladığımızda ilginç bilgilere ulaşıyoruz.

MHP'nin doğru yönetilmediğini düşünen bir kesim, seçimlerden sonra Bahçeli'yi hedef alan bir operasyon planlıyor. Buna uygun olarak birkaç yıldır hazırlık yapıyorlar.

Ancak seçimlerden önce harekete geçmeyi düşünmüyorlar.

"MHP barajın altında kalırsa, bunun vebali bizim üstümüze kalmasın" kaygısıyla hareket ediyorlar. MHP'nin yönetim şeklinden rahatsız ama teşkilatta etkili isimler oldukları için de, kimin ne yaptığını, çok ama çok iyi biliyorlar.

Ancak, listeler açıklandıktan ve zevk-ü sefa içindeki isimlerin tekrar liste başlarına getirildiğini gördükten sonra yeni bir durum değerlendirmesi yapıp, bir işaret fişeğinin çakılması kararı alınıyor.

Bahçeli mesajı almamakta inat edince, bu kez ikinci parti kasetler servise sürülüyor.

Şimdi ise, 'seçimden sonra mı yoksa önce mi?' değerlendirmesi yapılıyor.

Çünkü, ellerinde yine iki genel başkan yardımcısına ait görüntülerin olduğu söyleniyor. "Nükleer kaset" ise ayrı bir olay.

Kerhen, kem küm edilerek verilen 4 istifa yeterli bulunmuyor. MHP, hızla bir iç hesaplaşmaya doğru gidiyor.

Asıl hesaplaşma 13 Haziran günü başlayacak.

"MHP'nin bağırsaklarını temizlemesi lazım" diyorlar.

12 Haziran gününe kadar hedef Bahçeli'nin çevresi, 13 Haziran'dan sonra ise hedef 'bizzat kendisi' diyorlar.

Ülkücü camia sıkıntılı bir dönemden geçiyor, ama bu süreci anlatan çok sıkı espriler de üretilmiyor değil.

Hatırlarsanız, Devlet Bahçeli'nin bir iktidar hesabı vardı. Hani askerlik arkadaşından, mahalledeki çocukluk arkadaşına kadar tutup getiriyorsun, MHP de tek başına iktidar oluyor. Hesaptan kimse bir şey anlamamış, zaten hesap da yanlış çıkmıştı.

Şimdi bir de 'kaset hesabı' çıktı.

Ekonomi hocası olan Bahçeli, hesap yapıyor.

"Seçimlere 34 gün kaldı, 10 günde 2 kaset çıktıysa 34 günde kaç kaset çıkar?"

"Püskevit" kadar ilgi çekici değil ama, Bahçeli'nin içine düştüğü durumu yansıtması açısından önemli...


YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153