Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Sultanbeyli'de halka seslendi...
İstanbul Türkiye nüfusunun yaklaşık 5'te birine ev sahiplihi yapıyor. Her zaman söylüyorum, İstanbul Türkiye'nin özetidir. İstanbl, İstanbul olduğu kadar, 81 vilayetimizdir. İstanbul'a yapılan her hizmet Türkiye'ye yapılmış hizmettir.
AYNI KORO PROJEYİ KARALIYOR
Bizim İstanbul aşkımızın altında işte bu anlayış yatıyor. Birileri bizim İstanbul'a yaptığımız yatırımlara bakarak, Anadolu'yu ihmal ettiğimizi sanıyorlar. İstanbul'dan dışarı çıkmadıkları için, oralarda nelerin yapıldığını görmüyorlar. Şundan emin olun, İstanbul'a ne yapıyorsak 80 vilayete de onu yapıyoruz.
Önceki gün İstanbul, Türkiye için muhteşem bir proje açıkladık. Kanal İstanbul projesi... Proje açıklandığından itibaren malum bir koro var... Tanıyorsunuz değil mi bu koroyu... CHP, MHP ve yandaşları... Hep bir ağızdan projeyi karalama gayreti içine girdiler. Ya niye kıskanıyorsunuz. Nazar etmeyin, çalışın sizin de olur. Kedi erişemediği ciğere ne der? Tilki uzanamadığı üzüme ne der? Koruk der, koruk... Ana muhalefet partisi genel başkanı çıkmış burada insan yok diyor. Doğru diyor... Onun anladığı manada insan yok bu projede... Bu projede onun yol arkadaşı olan çeteler, mafya, karanlık suç örgütleri olmayacak. Onun partisinden seçilip de İstanbul'u, Edirne'yi yolsuzluk batağına saplayanlar olmayacak. Bu projede kendilerinden başkasını insan olarak görmeyenler olmayacak. Bu proje su gibi temiz, deniz kadar berrak bir proje olacak.
BİZ HAYAL SİMSARLIĞI YAPMIYORUZ
Aynı kişiler çıkıyor, projenin başkasına ait olduğuna ispat için yoğun gayret içine giriyorlar. Bunlar fanteziyle planı ayırt edemeyecek kadar bu işlerden uzaklar. Biz bir hayal kurduk, bu hayali hedefe dönüştürdük ve kolları sıvadık. Biz onlar gibi hayal simsarlığı yapmıyoruz. Orataya somut proje koyuyoruz. Biz Marmara'dan Karadeniz'e kanal yapıyoruz.
2013'ün sonunda sen de o tüp geçitten geçeceksin Sayın Kılıçdaroğlu... Merak etme sana vize koymayscağız. Ama ücretsiz geçiş yok... Bunlar birinci köprüye de ikinceye de karşı çıktılar ama üzerinden gelip geçtiler. Neden geçiyorsunuz? Neden sandalla geçmiyorsunuz? Bunlar bu çağın insanları değil... Bunlar gerici, gerici... İstanbul'dan İzmir'e otoban yapıyor, körfezi dünyanın en uzun asma köprüsüyle geçiyoruz. Bunlar ne yapıyor? 8 buçuk yıldır Anayasa Mahkemesine tünel kazıyorlar...
KANAL İSTANBUL NELER VAAT EDİYOR
Biz bu projeyle iki tane yeni şehir ayrıca inşaa ediyoruz. Bu kanal İstanbul'la birlikte oralara başka yapılar inşaa edeceğiz. Deprem tehdidi altında olan vatandaşarımızı buralara taşımak istiyoruz. Önce hazırlık... İstiyoruz ki, modern güvenli yerlerde benim halkım yaşasın. Bunu yapmamız lazım. Çünkü dünya artık değişiyor...
Metrosuyla, metrobüsüyle herşeyiyle... Benim halkım da bu imkanları en ideal şekilde kullanacak. İstanbul'un içi rahatlayacak. Hem Batı'sı hem Doğu'su rahatlayacak. İstanbul'un keşmekeş haline gelmiş semtlerini de bu projeyle rahatlatacağız. Artık tarihi yarım ada olmayacak, ada olacak. Bizim ulaştığımız yerlere bunların hayalleri bile ulaşamıyor. Ulaşamadıkları için de karalayıp geçmek istiyorlar.
Bakınız biz şehirciyiz... Belediye Başkanıyken, burada Başak konuklarını yaptık... Ardından Başbakan lık konumuna gelince Ataşehir'i yaptık. Şimdi ustalık döneminin eserlerini yapıyoruz. Plan üretemedikleri için işi hakarete ve kışkırtmaya kadar vardırıyorlar.
ONLARLA AYNI SEVİYEYE İNMEYECEĞİZ
Biz edep tacını giydik, biz milletinn edebiyle edeplendik. Onlar istedikleri kadar ağızlarını bozsunlar biz seviyemizi düşürmeyecek ve onlarla aynı üslubu kullanmayacağız. Ben CHP Genel Başkanı ile ilgili şu ifadeyi kullanmıştım, Manşetle gelen manşetle gider. Şimdi manşetlerle yelkenlerinin şiştini zannediyor. Yarın o manşetler ardından çekilince açık denizde alabora olup gideceksin.
Bir hatırlatma yapmak istiyorum edeple gelenler edebiyle gidemezler. Kaset skandalıyla gelenler edebiyle gidemiyorlar. Sağındaki, solundakilere bakıyorsun, kasetler çıkıyor ortaya. Ne haldeler görüyorsunuz. Biz onları kendi çukurlarında başbaşa bırakıyoruz.
BEN SİZİN ANNENİZE SAYGI DUYUYORUM
Ben daha da ileri gidiyorum, Sayın Kılıçdaroğlu, ben sizin annenize saygı duyuyorum, siz duymasanızda. Sayın Kılıçdaroğlu, alevi kültürüyle yetmiş bir siyasetçidir. Tuncelili'dir... Ve Hacı Bektaşi Veli'ye saygısı olduğunu zannediyorum. Hacı Bektaşi Veli diyor ki, Eline, diline beline hakim ol. Bu nereden geliyor derseniz, Arapça'da üç harften teşekkül ediyor... Oradan da 'Edep yahu' diyor... İşte mesele bu... Kaldı ki bizim ağzımızın temizliği falan senin haddine değil. Sayın Ecevit'in ismini ağzımıza aldığımız zaman abdest almamız gerekiyormuş.
ABDEST NASIL ALINIR DERSİ
Sayın Kılıçdaroğlu, secaat arzaderken sirkatin söylüyorsun. Abdest birilerinin ismini ağza alırken alınmaz. Abdesti ya namaz kılarken ya da kuran okurken alırsın. Olayın aslı budur. Ve Mevlana'nın dediği gibi, 'Edebi olmayan yalnız kendine kötülük yapmış olmaz, belki bütün dünyayı ateşe vermiş olur'... Millet, sandıkta bu dilin hesabını zaten soracak. O nedenle ben sizi milletime havale ediyorum.
KILIÇDAROĞLU'NA BELGELİ ECEVİT HATIRLATMASI
Sayın Kılıçdaroğlu bu ifadeyi kullanırken, ben kendisine bir hatırlatma yapacağım. Çok ilginçtir DSP Antalya örgütünün suç duyurusunda bulunduğu afiş var, CHP'den büyük bir tepki geldi. Kılıçdaroğlu Samsun mitinginde afişten dolayı şahsımı hedef alarak, 'Sen kim Ecevit kim, tırnağı olamazsın' dedi. CHP Ecevit'i tarihsel lideri olarak savunacaksa, görevin bazı yeni partililere karşı da icra edilmesi gerekecek. Ecevit'i Başbakan lık yapamaz diye mahkeme kayıtlarına geçiren milletvekili adayları var. Tarih 5 Temmuz 2002 Sinan Aygün, elindeki dilekçeyi Ankara Adliyesi'ne bırakıyor. Dilekçede Aygün, Başbakan Ecevit'in sağlık durumunun kişisel ihtiyaçlarını bile karşılamaya el veremeyecek kadar bozuk olduğunu belirtiyor ve ekliyor. Yurt dışında ülkesini temsil edemiyor. Aygün, medeni kanun uyarınca Ecevit'in vesaiyet altına alınmasını talep ediyor. Ne dersiniz? Artık CHP'li olan Sinan Aygün, hatırası olan Ecevit'e memnu haklarını itham etmişmidir. Sayın Kılıçdaroğlu'na bir belge. Hadi güle güle kullan.
AL BİRİNE VUR ÖTEKİNE
Bunlar bir garip... Al birine vur ötekine... CHP'si, MHP'si, BDP'si... Üç beş oy uğruna gençlerin kanını siyaset malzemesi yapmaktan kaçınmıyorlar. Onları kendi haline bırakıyorum.
YGS'YE GİRENLERİN YÜREĞİNE SU SERPTİ
Aranızda YGS sınavına giren gençlerimiz herhalde var. Hiç endişe etmeyeceksiniz. Her iddianın takipçisi biziz. Yargıyla birlikte her iddiayı sonuna kadar takip edecek olan biziz. Bir tek kişinin bile kayrılmasına izin vermeyeceğiz. Olayın başından itibaren şunu ÖSYM Başkanı'na sordum, 'Burada kopya var mı?'... Kesinlikle yok dediler... Burada kopya olmadıktan sonra, diğerlerinin hiç bir kıymeti yok. Dün sonuçlar açıklandı, tüm gençlerimizi kutluyorum, gençlerimize bu fırsatçılara karşı dikkatli olmalarını da tavsiye ediyorum.
KILIÇDAROĞLU'NUN GENEL MÜDÜRLÜK DÖNEMİNİ DE GÖRDÜK
Kılıçdaroğlu'na 8 yıl genel müdürlük görevi verdiler SSK'da. Bu dönemde hastaneden ilaçlarınızı alabiliyor muydunuz? Kuyruklarda az mı çile çektik. Doktorlar muayanehaneme gel diyordu. Gidince bizden ekstra paralar alıyorlar mıydı? Şimdi çıkmış fakşr fukaraya sahip çıktığını söylüyor. Biz seni genel müdürlüğünden tanıyoruz. Ben de bir sigortalıydım o çileleri ben de çektim. Sen sadece yeğenlerine, yakınların iş bulmaya devam et. Ama bundan sonra bulamazsın, geçti o iş. Bak şimdi AK Parti iktidarında istediğiniz, hastaneye gidip ilaçlarınızı alıyor musunuz? Her doğan 18 yaşıan kadar genel sağlık sigortasıyla doğuyor mu? Biz bunu yaptık! Vatandaşım özel hastaneye de devlet hastanesine de gönül rahatlığıyla gidiyor. Ah kardeşim ah, batı toplumlarında ne varsa artık Sultanbeyli'de de o var. İnşallah 400 yataklı bir hastaneyi de Sultanbeyli'ye yapıyoruz.
