Sovyetlerin dağılmasından sonra liberal ekonomi politikalarının kazandığı yönünde bir algı oluştuğunu, ancak son yıllarda aslında liberal ekonomi politikalarının kaybettiğinin ortaya çıktığını vurgulayan Uygur, liberallere ilginç bir örnekle tepki gösterdi.

LİBERALLERİ ESPRİLİ BİR ÖRNEKLE ELEŞTİRDİ

"Dış politikayı AB'ye, savunmayı NATO'ya, ekonomiyi IMF'ye, şaka yaparak söylediğimiz gibi eğitimi ve diğer işleri de FETÖ'ye bağlayıp çekiliyorlar ve siyaseti insanlara yasaklamış oluyorlar" diyen Kayahan Uygur, aslında en büyük vesayetin, liberal vesayet olduğunu savundu.  

DÜNYADAKİ SİSTEM ÇÖKÜYOR, TÜRKİYE'NİN ÖNCELEMESİ GEREKEN KONU BÜYÜMEDİR

Dünyadaki sistemin çökmeye yüz tuttuğunu, Türkiye'yi de dünyanın kuyruğuna bağlayarak, Türkiye'deki siyasi yönetimin ekonomik konuda karar almasının önünde engeller oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Uygur, Türkiye ekonomisi için büyüme, AR-GE, üretim odaklı politikaların öne çıkması gerektiğini savundu.

Kayahan Uygur, öncelenmesi gereken konunun enflasyon değil, büyüme olduğunu, ekonomik canlılığın enflasyonu tetikleyeceği  yönündeki ön kabulden vazgeçilmesi erektiğini ifade etti.

Kayahan Uygur şunları söyledi:

Faiz lobisi öyle zannetiğimiz gibi, Gezi'de birkaç genç ve onları destekleyen bazı işadamları falan değil. Politikada, hemen her partide faiz lobisinin çok önemli güçleri var.

DÜNYA HALA KRİZDEN KURTULAMADI

Artık o Gezi dönemindeki durumdan çok daha vahim bir durumla karşı karşıyayız. Çin'de bir durgunluk var. Brezilya, Rusya gibi ülkeler hem politik, hem ekonomik nedenlerden epey zor durumdalar. Amerika da istenilen şekilde krizden çıkmayı tam anlamıyla başaramadı. Avrupa hala krizin içinde.

BAŞKANLIK SİSTEMİ İŞTE BU YÜZDEN GEREKLİ

Bütün bu durgunluk belirtileri Türkiye için de tehlike çanlarının çalmasına sebep olabilir. Bunun için Türkiye'de aktif, dinamik bir sisteme ihtiyaç var. İşte, başkanlık sisteminin Türkiye'de gerekli olmasının bir sebebi de ekonomiyi daha dinamik, daha canlı hale getirmektir.

Bugünkü parlamenter veya yarı parlamenter sistemle 2023, 2053 hedeflerine ulaşmamız mümkün değil. Onun için, aktif bir şekilde, bürokrasi içindeki baronları yıkacak, direnişleri ortadan kaldıracak, kimin elinde olduğu belli olmayan, parlamentoda mı, yoksa Cumhurbaşkanlığı'nda mı belli olmayan erklerin hepsini bir odakta toplayacak, aktif, dinamik bir ekonomi yönetimine ihtiyaç var.

BAŞKANLIK SİSTEMİ GELİRSE, EKONOMİ BÜYÜK BİR SIÇRAMA YAPAR

Başkanlık sistemi gelirse ekonomi büyük bir sıçrama yapacaktır. Onlar ne derse desin, başkanlık sistemi ekonominin daha da düzelmesine çok büyük faydası olacak.

BUNU TÜRKİYE'DE BİR TEK YİĞİT BULUT SÖYLÜYORDU

Bunları zamanında söyleyen Türkiye'de bir tek Yiğit Bulut'tu. Şimdi ona birçok insanlar eklenmeye başlandı.