banner171

Depremi Atlattık Ama Etkileri Uzun Sürecek…

Kahramanmaraş merkezli iki deprem ve ardından gelen küçük depremlerle ilk etapta Doğu ve Güney
Anadolu bölgemizde 10 ilimiz büyük yara aldı. Başta Maraş, Malatya, Hatay ve Gaziantep illerimizde
ağır yıkıma neden olan deprem 15 milyon insanımızı derinden etkiledi. Ancak hasar bununla da sınırlı
kalmadı. Bütün yurt sathına dağılan bölge insanı ve onların komşuları ve topyekûn 86 milyon
insanımızda derin acılar yarattı. Ülke bir yardım seferberliğine girişerek elindekini avucundakini
bölgeye akıttı. Öyle ki küçük çocuklar bile kumbaralarını kırarak içindekini belki bir yaraya merhem
olur diye oradaki kardeşlerine gönderdiler. Dernekler, vakıflar, cemaatler seferber olarak bölgeye
gittiler kimi su dağıttı kimi de çorba. Kimi çadır kurdu kimi konteyner. Kimi enkaz kaldırdı kimi de
yaralı. Kimi enkaz altından canlı çıkardı kimi de vefat etmiş bir bedeni. Bugün 14.gün ancak hala tek
tük de olsa canlı çıkarılıyor, enkazlarda canlı emaresi aranıyor.


Elbet bugünler de bitecek. Canlı aramaları biterken enkazlar kaldırılmaya başlandı, başlanacak.
Enkazlar bir başka kaldırılacak bu depremde. Ceset bütünlüğüne zarar vermemek için cerrah titizliği
ile kaldırılacak enkazlar. İnşallah hepsi bittiğinde bir envanter çıkarılacaktır. Ancak görülen o ki fay
üstlerine dikkatsizce yaptığımız kat kat inşaatlar modern tabutlarımız olmuş. Herkesin bildiği bir
gerçek de işimizi hile ve hurda ile yürüttüğümüz. Bölgede sağındaki ve solundaki yıkılan binanın
altındaki dükkânda züccaciye eşyaları bile düşmemiş ve kırılmamış. Bunu çok iyi düşünmemiz ve
sonuç çıkarmamız lazım.
Biz inançlı insanlar olarak hayır ve şerrin Allah’ın dilemesiyle olduğuna inanıyoruz. Ancak bir diğer
gerçek de hem hayrı hem de şerri biz dilersek Allah bize veriyor. Şerri dilemeyeceğimize göre
yaptığımız kasıtlı kasıtsız bilerek veya bilmeyerek hatalarımız ve günahlarımız bunu başımıza sarıyor.
Fayların geçtiği yerler biliniyor ve haritalarımıza işaretlenmişse, biz o bölgelere buna uygun evler
yapabiliriz ve yapmalıyız. Ancak birimizin yaptığı uygun olmayan binalar bir diğerimize örnek ve emsal
oluyor. O yaptı ben niye yapmayayım diye biz de yapıyoruz. Yapılan 10 kat 15 kat 20 kat evler modern
zamanların tabutlukları olarak binlerce insanımıza mezar olmuşsa bunda hepimizin suçu yok mu?
Şimdilerde TOKİ Konutlarının neden yıkılmadığını düşünüyoruz. Oysa TOKİ konutları, şehrin dışına
rantın olmadığı yerlere ve zemini sağlam bölgelere kuruldu. Bir de bina yapmada son teknoloji olan
tünel kalıp sistemleri kullanıldı. Şehrin ortasına metresi milyon liralara çıkan arsalara kurulmadı.
1999 depreminde de bu depremde de sivil toplum örgütleri güzel sınavlar verdiler. Başta İnsani
Yardım Vakfı (İHH) olmak üzere Anadolu Gençlik Derneği, Cansuyu, Beşir Derneği ve diğer dernek ve
vakıflar yanında kamu destekli Kızılay ve Türkiye Diyanet Vakfı başarılı sınavlar verdiler. Özellikle
Diyanet Vakfı binlerce görevliyi anında sahaya sürerek imamlar üzerindeki hep yardım isteyen kişi
imajını sildiler. Bunun yanında tabi bunların ve bayan görevlilere çok büyük bir yük de binlerce kişinin
defne hazırlanması oldu.


Depremin en olumsuz görüntüleri siyaset alanında oldu. Bir türlü bir araya gelip ülke sorunlarına
letafetle tartışamayan politikacılar depremde de kavga etmeye devam ettiler. Beklenen daha ilk gün
Cumhurbaşkanının bütün siyasi parti liderlerini bir araya getirerek onlara durumu bütün açıklığı ile
izah etmesi idi. Ama maalesef olmadı. Parti liderleri ve yöneticileri ise gittikleri bölgelerde keşke daha
pozitif bir dil kullanabilselerdi ama o da olmadı. Ülkenin bu durumunda bile kavganın kimseye yarar
sağlamadığı kısa süre sonra yapılacak seçimlerde görülecektir. O zaman kimse “neden böyle oldu”
demesin.


İktidarı ve muhalefeti ile siyasetçilerden yaklaşan seçimlerin gelecek yıl yapılacak mahalli idareler
seçimi ile birlikte yapılmasını talep etmelerini bekliyoruz. Zamanında yapılacak seçimlerin kimseye
faydası olmayacağı gün gibi ortada. Kim gelirse gelsin bu enkazın altından kalkması zor görünüyor.

Belki bir seneye kadar bölge insanın acil ihtiyaçları karşılanır da insanlar, siyasal tercihlerini daha
rahat yaparlar.
Depremde vefat eden

insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar temenni
ediyorum. Acılı halkımıza başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Allah bir daha böyle acıları göstermesin,
ülkemizi her türlü felaketlerden korusun.

YORUM EKLE

banner208

banner148

banner150

banner153