banner171

Cam sanatının zirvesi Gaziosmanpaşa’da

Birbirinden güzel ve değerli eserleriyle 53 yıldır Gaziosmanpaşa’da faaliyet gösteren Sedef Cam, ilçenin saklı hazinelerinden biri. Sedef Cam, cam sanatında Selçuklu ve Osmanlı motifleriyle işlediği el emeği, göz nuru ürünlerle dünyanın sayılı firmalarından biri haline gelmiş durumda.

Cam sanatının zirvesi Gaziosmanpaşa’da

Cam sanatında zirve haline gelmiş bir firma, Gaziosmanpaşa’nın saklı hazineleri arasında yer alıyor. Birbirinden güzel ve değerli cam ürünlerini el emeği, göz nuru vererek üreten firmanın dünyanın dört bir yanından müşterileri var. Çin’den Ortadoğu ve Avrupa’ya uzanan müşteri portföyüyle dünyanın sayılı firmalarından biri olarak biliniyor. Firmayı 1963 yılında kuran Süleyman Uzun ise kendisini işyerinin sahibi olarak değil, bekçisi olarak niteliyor.

İŞTE İŞLEMELİ CAM ÜRÜNLERİNİN SERENCAMI
Dünyada bu işi bu kalitede yapabilecek 6 atölye bulunduğunu söyleyen Süleyman Uzun, yaptıkları işi şöyle anlatıyor:
“Bu firmayı 1963 yılının Nisan ayında kurdum. İlk başladığımızda hafif desenler yapıyorduk. Böyle bilgisayar falan yoktu. Biz bu camları işlenmemiş, sade bir şekilde alıyoruz. Denizli’de üretilen dünyanın en iyi camlarından birini kullanıyoruz. Ardından bilgisayarda desen oluşturmak için çizimler yapıyoruz. Sonra bu desenleri baskı makinasına gönderiyoruz. Makine de sanki dili varmış gibi bize itaat ediyor. Sonra makineden çıkan çıktıları kesim makinalarıyla kesiyoruz. Kesilerek hazır hale gelen bu desenleri camların üzerine yapıştırıyoruz. Sonra camları kumlaya gönderiyoruz. Kumlamadan gelen ürünler yıkanıyor ve yaldızlanmak üzere tezgaha alınıyor. Buradaki işlemden sonra ise fırınlama yapılıyor. Fırından çıkınca da boyama ve renklendirmesi gerçekleştiriliyor. Son olarak da kutulama yapılıyor.”

CAM ÜRÜNLERİ HANIMLARIN GÖZDESİ
El işçiliğiyle işlenmiş cam ürünlerinin artık hediyelik olmaktan çıktığını ve seyirlik hale geldiğini belirten Süleyman Uzun, cam ürünlerinin hanımların gözdesi olduğunu ve vitrine koyup seyretmekten mutlu olduklarını ifade ediyor.
Türkiye’de bu işi kendilerinden başka kimsenin yapmadığını ifade eden Süleyman Uzun, “Bu fazla kişiyle yapılabilecek bir iş de değil zaten. Yapanlar var ama kalite olmaz. Türkiye’de bizden başka bu işi yapan yok. Dünyada pek cam kalmadı. Çünkü camı satamaz hale geldiler” diye konuşuyor.
Süleyman Uzun, cam ürünlerinin eski talebi görmemesinin nedenlerini ise şu şekilde izah ediyor:  
“El işçilikleri bütün dünyada kalktı. Verilen maaş, bu işçiliği kurtarmaz hale geldi. Avrupa artık cam sanayinden tamamen koptu. Çoğu fabrika da kapandı. Fransa’da 200 seneden fazla faaliyette olan bir fabrika kapandı. Sanatın artık kıymeti kalmadı. Her şey makine sanayisi oldu. Biz de burada geçimimizi sağlıyoruz, başka bir şey kazandığımız yok. Tabi Allah’a şükretmek, kanaatkar olmak lazım. Bunda fayda var.”

EL EMEĞİ DEĞERİNİ BULMUYOR
Süleyman Uzun’un oğlu Ümit Uzun ise işlemeli cam ürünlerindeki desenlerin oluşturulması hakkında bilgi verdi. 35 yıldır bu işle uğraştığını ifade eden Ümit Uzun, “Biz bu desenleri bilgisayarda grafik programında tasarlıyoruz. Bu desenleri kitaplarda, müzelerde, camilerde gördüğümüz Selçuklu ve Osmanlı motiflerinden esinlenerek yapıyoruz. Ürünün markalamasını yapıyor ve desenleri tasarlıyoruz. Bu iş, bizim için 35 senelik bir baba mesleği. Biz bunu geliştirerek, bilgisayara taşıdık. Bilgisayarda daha iyi desenler çıkarıyoruz ve çıta her geçen gün yükseliyor. Biz bu işte çok iyiyiz ama kendimizi dünyaya pazarlayamıyoruz. Markalaşmada, dünya vizyonuna bu ürünleri sunmakta eksiklerimiz var. Mesela İtalyanlar bu ürünü ‘Made in Italy’ dendiği için bizden 3-4 katı daha pahalıya satabiliyor. Bizim pazarımız daha çok Ortadoğu ülkeleri. Avrupa bu ürünlere pek bakmıyor. Onlar daha çok kullanılabilir ürünleri tercih ediyor. El işçiliği, el emeği değerini bulmuyor. Değerini bulmayıp, kar marjları da yeterince yüksek olmayınca kendimizi daha ileriye taşıyamıyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Güncelleme Tarihi: 13 Mayıs 2016, 10:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153