Son yazımızın üzerinden epey bir süre geçtiğinin farkındayım. Öncelikle bu kadar uzun bir sürenin aslında geçerli bir mazereti olmasına karşın yine de sizlerde özür diliyorum.

Peki nedir bu mazeret derseniz; bu kardeşinizi tanıyanlar veyahut daha önce yazılarımızı okuyanların bileceği üzere Ak Parti çatısı altında siyaset yapan biri olduğunu biliyorsunuz. 7 Haziran 2015 ‘te gerçekleşen Milletvekili seçimlerinin ardından alınan sonuçları ve ülkemizde yaşanan süreçleri ele aldığımız bir önceki yazımızda (Kim Kardeş Kim Kalleş) uzun uzadıya bahsederek 1 Kasım tarihinde erken Genel Seçim olacağını ifade etmiştik.

1 Kasım 2015 tarihinde yapılan Genel Seçimi öncesinde de önce Milletvekili aday adayı olarak başvurumuzu  yaptık, ardından da Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sn. Ahmet Davutoğlu’nun teveccühleri ile Ak Parti İstanbul Milletvekili Adayı olarak listelerde kendimize yer bulduk. Bu vesile ile yeniden belirtmek isterim, Ak Parti kadroları içerisinde görev yapıp 550 kişiden oluşan Milletvekili Aday listesinde yer almak gerçekten tarifi imkansız bir gurur vesilesi. 

Seçim süreci boyunca adayı olduğum İstanbul 2. Bölge ilçelerinde adeta mekik dokuduk. Öncelikle bu ilçeleri sırasıyla yazmak isterim ; Bayrampaşa, Beşiktaş, Beyoğlu, Esenler, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kağıthane, Sarıyer, Sultangazi, Şişli ve Zeytinburnu. 

Genel Merkez, İl ve İlçe teşkilatları, 7 Haziran tarihinde alınan sonuçları iyi derecede etüd etmiş olmalı ki tamamen farklı bir tablo ile karşılaştık sahada. Bir kere Belediye Başkanından , Yardımcılarına, hatta ilgili birimlerin Müdürlerine kadar tüm Belediyelerimiz seferber olmuşlardı. Adeta bir Yerel Seçim yarışı gibi 1 Kasım için çalıştılar, Ak Parti seçim beyannamesini anlatarak oy istediler. Özellikle yerel yönetimlerin bu şekilde sahada yer alması, Başkanların, Yardımcılarının sürekli halkla iç içe olarak adeta “2. İstiklal Savaşı” benzetmesi yapılan 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti’nin hanesine oldukça katkısı olduğunu söyleyebilirim. 

Hakeza teşkilatlarımız da , 7 Haziran’da karşılaşılan bir takım sorunları iyi etüd etmiş olmalı ki bu sefer dersine çalışarak sahada yer aldı. Son derece verimli olan “NOKTA” ziyaretleri ile seçmen tabanına ulaşmada pek zorluk çekilmedi. 

Ayrıca Seçim beyannamesinde açıklanan maddelerin temelinde , makrodan ziyade mikro ölçekli, yani vatandaşın cebini daha fazla ilgilendiren detaylar olması da seçim sonuçlarını oldukça etkiledi. Örnek vermek gerekirse, 7 Haziran’da İstanbul’a yapılacak 3. Havalimanını, özelliklerini, büyüklüğünü anlattık ama vatandaş “Ben uçağa binmiyorum, banane” diyerek geçiştirebiliyordu. 1 Kasım’da ise 3. Havalimanını açtığımızda 100.000’in üzerinde istihdam sağlayacağını, dolaylı olarak yaklaşık 500.000 kişinin ekmek kapısı olacağını ifade ettik. 

Bu kardeşiniz ise seçim süreci  boyunca üzerine düşen görev ve çalışmaları harfiyen yerine getirmenin huzurunu ve mutluluğunu yaşıyor. Alınan sonuçta 1 gram emeğimiz dahi olduysa ne mutlu bize. 

inşaAllah yazılarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Allah’a emanet olunuz.