bence yazının ilk bölümü herşeyi anlatıyor. bazan düşünüyorum, maksad esedin gitmesiyse bu adamı öldürmek yada ne bilim zehirlemek çokmu zor neden hala müslüman müslümana silah çekiyor. aklada şu soru geliyor acaba maksad müslümanların birbirini vurması mı?
okuduğum bir köşe yazısında yazar şu şekilde ifadelerde bulunmuş.. dünyanın neresinde böyle bir karışıklık çıksa ortaya anında atılan, birbirinin benzeri sözcükler vardır; demokrasi, özgürlük, insan hakları!.. eskilerin deyişiyle lâf-ı güzaf.. televizyonlara çıkanlara, basındaki bazı köşe yazarlarına bakıyorum; hepsi bir demokrasidir tutturmuş onlara sormak gerekmez mi? libyada demokrasinin, özgürlüğün olmadığı şimdi mi aklınıza geldi? keza aynı şekilde mısırda, suriyede demokrasi, özgürlük, insan hakları varmıydı ki bu en son çıkan arap baharına kadar yani şimdi mi akla geldi burada sadece türkiyeyi eleştirmek istemiyorum aslında sizinde daha önceki yazmış olduğunuz yazılarınızdan bir örnek vermek gerekirse ( yeni düzene geçtiğimiz şu yüzyılda ülkelerin dışişleri politikaları yoktur, ülkelerin çıkar politikaları vardır.her devletin diğer devletlerle olan dostluğu-düşmanlığı vs. yalandır.çıkarı varsa dost, çıkarı yoksa düşmandır.) bunları hatırlattıktan sonra şu ifade etmek istiyorum t