Merhaba sevgili dostlar.
Geçen hafta sizlere sunduğumuz “Siyaset ve Gençlik” konulu yazımıza bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Gençlerin siyasete olan ilgisi gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Pek çok parti ve dernek-vakıf yapılanmaları, Gençlik Kolları teşkilatları vasıtasıyla , iştigal alanlarına yönelik Gençlerle birlikte çözüm yolları arıyorlar, plan ve projelerini hayata geçirebilecek uygun bir zemin yokluyorlar.
Klişe bir söylemden yola çıkarak devam edelim. Yaş ortalamaları genelde 45-50 civarında olan ülkem siyasetçileri sık sık şu sözü tekrar etmekten sakınca duymazlar : “Gençler! Gelecek sizlerindir, ona sahip çıkın!”
Pekala, gelecek gençlerinse, ya bugün kimin? Bu sorunun cevabı hakikaten muallakta. Zira geleceğin bekçileri olan gençler, bugüne dair hayallerini, umutlarını, düşüncelerini, varsa plan ve projelerini hangi ortamlarda dile getirmeliler? İşte önemli olan husus tam burada devreye giriyor.
Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin bahçesinde bulunan Atatürk heykelinde bir yazı var. her önünden geçişimde mutlaka durur ve hayranlıkla izler ve yeniden okurum. Şöyle diyor Ulu Önder M.Kemal Atatürk: “Millete efendilik yoktur, hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur” Adeta , memlekette siyasetle iştigal zümrelerin ne yapması gerektiğini tek bir cümle ile özetleyecek muhteşem bir vecize. Genç olsun yada olmasın Türkiye Cumhuriyeti üzerinde yaşayıp, siyasetin bir ucundan da olsa tutmuş insanları için bir manifesto ; siyasetin Amentüsü!
Yukarıda bahsettiğimiz soruya dönecek olur isek; işte Atatürk’ün bu sözlerinin domine ettiği Türk Gençleri, işi geleceğe bırakmamalı, insiyatif almalı ve bugünden çalışmaya başlamalıdır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gençlik Şöleni’nde şöyle demişti : “hem mazinin hem de geleceğin muhasebesini birlikte yapan siz gençler, aydınlık yarınların umut meşalelerini taşıyorsunuz. ” ne kadar bütünleyici, ne kadar kapsamlı ve ne kadar içten bir ifade. Devir değişti, artık elimizin altında internet gibi imkan var. bu sayede geçmişte olanlar hakkında birinci elden verilere ulaşabiliyor, sayesinde günümüzle yorumluyor ve karar veriyoruz. Dolayısıyla gençlerin işi bugünden sıkı tutmalarının sebebi kendiliğinden ortaya çıkıyor. Geçmişini bilmeyen, geleceğini yönlendiremez derler. Gençlerimiz , mazisini bilmeli ve mensubu olduğu Türk milletinin, el ele verdiğinde nasıl badireler atlatabildiğini idrak etmeli , geleceğini oluştururken geçmişteki hatalarından ders almalıdır. Kanaatimce , ülke çapında temel hedefimiz olan muasır medeniyet olgusunun önündeki tek engel, geçmişin unutulması, unutturulmaya çalışılmasıdır.
Gençlerimize gereken sadece biraz daha özgüven , biraz daha söz hakkı. Her ne olursa olsun apolitik olmamalı, çevremizle alakalı sorunları yada fikirleri paylaşmalıyız. Demokrasinin ruhuna uygun hareket ederek , farklılıklarımızı saygı çerçevesinde ortaya koyarak konuşmalıyız, kendimizi ifade edebilmeliyiz. İnanıyorum ki gençler konuştukça kendilerine duyulan saygı da o oranda artacak. Mutlaka bir gün bir yerlerde iş başına geldiklerine geçirdikleri zor süreci hatırlayacaklar ve kendilerinden sonrakilerin bu yollardan daha rahat geçebilmesi için çabalayacaklar. Bugün milletvekili seçilme yaşı belki 25 oldu, fakat göreceğiz bakalım geleceğini emanet ettikleri kaç gence bu fırsatı verecek siyasi partilerimiz.
Allah’tan ümit kesilmez, biz çalışmaya devam edelim. Çevremiz için bir iyilik yapalım, karşılığını cemaatten yada hocadan değil Yüce Mevla’dan bekleyelim.
Haftaya görüşmek üzere, Allah’a emanet olun.
