banner171

TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASI

Bu yazımızda genel hatlarıyla ülkemizin Dünya ülkeleri olan ilişkilerinden ve özellikle son yıllarda soyunduğu “Arabulucu” rolünden bahsetmek istiyorum.

Malumunuz, 2002 öncesine kadar Türkiye, her anlamıyla bir çöküşün eşiğindeydi. Ekonomi dibe vurmuştu, paramız sahip olduğu sıfırlarla yabancı ülkelerde alay malzemesi haline gelmişti. Aynı şekilde dış politikada da , Türkiye izin alınan değil izin verilen ülke konumunda idi. Bugünlerin değerini anlayabilmek için ara sıra geçmişe göz atmakta yarar var.

Ak Parti Hükümeti, özellikle Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı döneminde: çok merkezli, komşular ile sıfır problem hedefleyen, bir yüzünü Ortadoğu’ya her zamankinden çok çeviren, ancak çıpasını yine de Batı’da tutan, Ortadoğu ile Batı arasında “arabulucu ağabey” rolüne soyunan bir politika izleyeceğini yedi düvele ilan etmiştir. Türkiye'nin aynı zamanda hem Doğu, hem Batı, hem Orta Doğu, hem Akdeniz, hem Asya, hem Avrupa ülkesi olduğunun kavranılması gerekiyor. Buna uygun olarak önceki dönemlerin aksine çok boyutlu bir dış politikanın izlendiğini hepimiz görüyoruz. Ayrıca Türkiye'nin gerek sahip olduğu öz kaynakları, gerekse ulaşım ve enerji hatları açısından geçiş ülkesi olması gibi özellikleriyle ayrı bir öneme sahip. İstatistiklere bakarsanız Son 7 yılda dış ticarette genel olarak yüzde 300'e varan oranda artış sağlanmış, Türkiye'nin komşularıyla bu alandaki artışının ise yüzde 400 ‘e dayanıyor. Aradaki fark muazzam gerçekten. Bunda “komşularla sıfır problem” ilkesi çerçevesinde yapılan çalışmaların önemli katkısı olduğunu düşünüyorum.

Türkiye , küresel ve bölgesel barışa olan katkılarıyla da dikkat çekiyor. Kıbrıs’ta ANNAN PLANI sayesinde, barışı ve çözümü istemeyen tarafın Rumlar olduğu bugün bütün dünyada kabullenmiş durumda. Bölgemizde yer alan Suriye, İsrail, Pakistan, Lübnan ve İran gibi ülkelerle yapılan ikili görüşmeler sayesinde Ortadoğuda muhtemel gelişmelerde birincil taraf olarak yer alıyoruz. Peki ya kültürel faaliyetler? Ana yurdumuz Orta Asya’da yer alan Orhun Anıtları ile birlikte Balkanlarda “Ecdad yadigarı” eserlerin korunması ve bakımı ile ilgili çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Kaderine terk edilen bu eserler, Türkiye sayesinde ayakta kalmaya devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olan bir Türkiye, BM nin alacağı kararlarda doğrudan bir etkiye sahip. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi başkanı bir Türk. Vatandaşlarımız tam 64 ülkeye vizesiz kolayca giriş yapabiliyorlar. Ve daha sayamayacağım kadar çok etken var Türkiye’nin dış politikasının ne kadar etkin olduğunu izah eden. İnanıyorum ki gelecek nesiller, ülkemizin ne derece güçlü olduğunun farkına daha kolay varacaklar. Devir enformasyon devri. Yapılanlar- yapılmayanlar ayan beyan ortada. Bunun bilincinde olarak yazdıklarımı bir kere daha düşünmenizi rica ediyorum.

Hayırlı günler

YORUM EKLE

banner208

banner148

banner150

banner153