banner171

Darbe gecesi attıkları mesajları mahkemede inkar ettiler

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan sanıklar, darbenin İstanbul ayağında olay günü oluşturdukları "Yurtta Sulh Biziz" isimli WhatsApp grubunda kendi telefonlarından yazdıkları mesajları duruşmadaki savunmalarında inkar yolunu seçtiler.

Darbe gecesi attıkları mesajları mahkemede inkar ettiler
 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin İstanbul ayağını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan sanıklar, olay günü darbe organizasyonunu sağlamak için kurdukları "Yurtta Sulh Biziz" isimli WhatsApp grubundaki yazışmalarını duruşmalardaki savunmaları sırasında inkar etme yolunu seçti.

Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan FETÖ/PDY unsurlarınca gerçekleştirilen, 250 kişinin şehit olduğu, 2 binden fazla kişinin yaralandığı 15 Temmuz darbe girişimine katılan eski askerler, yargılandıkları davalardaki savunmalarında, haklarındaki suçlamaların tamamını reddetme yolunu tercih ediyorlar.

Tüm yurttaki davalarda olduğu gibi FETÖ'nün savunma taktikleri arasında bulunan "inkar" savunmalarına darbe girişiminin İstanbul'daki ayağını organize eden eski subay ve generaller de katıldı.

Darbe gecesi İstanbul'daki girişimin organizasyonunun sağlanması için "Yurtta Sulh Biziz" ismiyle kurulan ve bu gruba üye olan general, albay, yarbay ve binbaşı düzeyindeki eski rütbeliler, savunmalarında yazdıkları mesajları kabul etmedi.

"Mesajları ben yazmadım, telefonuma el koyanlar tarafından yazılmış olabilir", "Telefon numarası benim ama mesajları ben yazmadım", "Bu gruba nasıl eklendiğimi bilmiyorum" gibi gerekçeler öne süren sanıkların tutumları, duruşma salonunda zaman zaman mahkeme başkanı, müşteki avukatları ve müştekilerin tepkisini çekti.

Söz konusu gruba üye sanıkların mahkemelerde verdikleri savunmalardan bazıları şöyle:

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen "İstanbul'daki ana darbe" davasında savunma yapan tutuklu sanık eski Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, WhatsApp grubuna neden eklendiğini bilmediğini öne sürerek, grubu sonradan gördüğünü savundu.

Sanıklardan eski Hava Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral Fethi Alpay da WhatsApp grubuna giriş yapmadığını öne sürdü.

Darbecilerin kendi aralarında haberleşmek için kurduğu WhatsApp grubuna nasıl eklendiğini bilmediğini belirten Alpay, "Whatsapp'a giriş yapmadığım da görülmüştür. Takdir edersiniz ki, gruba üyelik için herhangi bir onayın gerekmediği bilinmektedir. Tanımadığım kişilerce numaramı gruba ekletilmesi bilinçli bir komplonun sonucudur. Makamı kullanmak için yaptıklarını düşünüyorum. Ayrıca bu grupta hiç kimse ile irtibatım da olmamıştır." ifadelerini kullandı.

"Karanlık kişiler gerçekleştirmiş olabilir"

Darbenin İstanbul ayağını planladığı iddia edilen tutuklu sanık eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli de gruptaki mesajları kendisinin yazmadığını öne sürdü.

Bizzat yazdığı bir yazışmasının olmadığını iddia eden Düzenli, şunları söyledi:

"Bu ithamları kabul etmiyorum. Yazışmaların benim kullandığım hat ve telefon üzerinden yapıldığına dair teknik bilirkişi raporu talep ediyorum. Mahkemenin WhatsApp şirketinden yazışmaların bana ait olduğuna dair rapor talep etmesini istiyorum. Bu yazışmalar gerçekse Akıncılar'da telefonuma el koyanlar tarafından yazılmış ve tanınırlığım da istismar edilerek bazı kişiler yönlendirilmiş olabilir veya bilgi sistemleri ve teknolojilerin teknik olanaklarını kullanan karanlık kişiler, bu yazışmaları bana ait hatla kendi sistemleri üzerinden gerçekleştirmiş olabilir."

Aynı davadan tutuklu yargılanan sanık eski Kurmay Albay Müslüm Kaya da WhatsApp grubundan kimseye mesaj göndermediğini öne sürerek, "Bu gruptan gönderdiğim iddia edilen mesajları ben göndermedim. Telefonumun imaj ve parmak izi incelemesi yapılmasını talep ediyorum." dedi.

Mahkeme başkanından "işkence" tepkisi

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Cem Karaca'nın, savcılık ve hakimlikteki ifadesinde, WhatsApp'taki yazışmalarını Nebi Gazneli veya başka birinin yazmış olduğunu söylediğini hatırlatması üzerine sanık Kaya, soruşturma aşamasında kötü muamele altında verdiği ifadeleri kabul etmediğini söyledi.

Karaca sanık Kaya'ya söz konusu ifadeyi darbenin hemen ardından değil, yaklaşık 6 ay sonra verdiğini anımsatarak, "Cumhuriyet savcısı, sana işkence mi yaptı, öyle mi? Yani müdafi huzurunda yapıldı, avukat da ifadenin altına imza attı öyle mi, bunu mu demek istiyorsun? Hakimlikteki ifadende de aynı şeyi yazmışsın, demek ki sulh ceza hakimliğindeki ifaden sırasında da işkence görmüşsün öyle mi? 'Bana sistematik işkence yapıldı' mı demek istiyorsun?" sözleriyle tepki gösterdi.

Sanık Kaya da bunun üzerine talep ettiği parmak izi ve imaj inceleme raporlarının sonuçlanması halinde her şeyin ortaya çıkacağını savundu.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda görülen İstanbul'daki "ana darbe davası"nda savunma yapan tutuklu sanık eski Kurmay Yarbay Fatih Karakaya, "Benim telefon numarama ulaşmak çok basittir. Kurmay başkanı olarak görev yapıyorum. Kışlayı arayarak telefonumu alabilirler." dedi.

Mahkeme Başkanı Cem Karaca’nın "Darbe oluyor ve sizin birliğinizden zırhlı araçlar çıkıyor. Ayrıca darbenin yönlendirildiği WhatsApp grubuna ekleniyorsunuz. Size güven neden kaynaklanıyor?" şeklindeki sorusu üzerine, Karakaya, "Beni ekleyenleri bilmiyorum. Ayrıca gruba mesaj atmadım. Kullanmadım. Gruba eklendiğimi sonradan fark ettim." diye konuştu.

İstanbul'daki "ana darbe davası" sanıklarından eski Kurmay Albay Mehmet Kapan da "Yurtta Sulh Biziz" isimli WhatsApp grubuna attığı "Birlikler çıkışlarını bildirsin." mesajını, darbe girişimi amacıyla değil, Tugay Komutanı eski Tuğgeneral Özkan Aydoğdu'ya bilgi vermek için attığını öne sürdü.

Tutuklu sanıklarından eski 23. Alay Komutanı Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse ise "Genelkurmay Başkanlığından resmi kanallar yoluyla sıkıyönetim emrini aldım. WhatsApp grubundan (Yurtta Sulh Biziz) attığım tek mesaj da 'Sıkıyönetim direktifi geldi.' olmuştur." dedi.

Özköse, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderilen sözde "sıkıyönetim direktifi" emrini de okumadığını öne sürdü.

Değiştirdiği isim için "bilmiyorum" dedi

Eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler de WhatsApp grubuna kendisini kimin dahil ettiğini bilmediğini iddia ederek, "Bilgilendirmenin buradan yapılacağının söylenmesi üzerine, birlikleri buradan sevk ettikten sonra buradan bilgilendirici mesajlar attım." ifadesini kullandı.

"Yurtta Sulh" ismini ilk kez cezaevinde medyadan öğrendiğini iddia eden Gürler, Yurtta Sulh Konseyi'nden de haberinin olmadığını, bunun marjinal bir grubun eylemi olduğunu düşünemediğini anlattı. Bunun üzerine araya giren İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fatih Karakuş, "Siz saf mısınız ya?" dedi. Bunu alkışlayan bazı şehit yakınları "Biz mi yaptık bu darbeyi?", "Allah belanızı versin" şeklinde Gürler'e tepki gösterdi. İddianamede, Eyyüp Gürler'in "Yurtta Sulh" olan WhatsApp grubunun adını, "Yurtta Sulh Biziz" şeklinde değiştirdiği yer alıyor.

"Komutanın gönlünü almak için mesaj attım"

Yine İstanbul'daki "ana darbe davası"nın tutuklu sanıklarından eski Kurmay Yarbay Şakir Çınar da "WhatsApp konusunda komutanım bana 'Grupta bilgi vermiyor muşsun' diye kızmıştı. Ben de gönlünü almak için mesajı attım." dedi.

Söz konusu davanın tutuklu sanıklardan eski Kurmay Binbaşı Murat Yanık da savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Yurtta Sulh Konseyi’nin üyesi değilim. Böyle bir konseyin varlığından haberim yok. Uzay Şahin’in emriyle onun söylediklerini bu gruptan paylaştım. Gece 02.00'deki mesajı (Ankara'dan gelen talimat: Ateş edilecek) Uzay Şahin'in emriyle ben paylaştım. Paylaşımların hiçbiri şahsıma ait değildir. Kimseye emir verme gibi bir yetkim yoktur. Yaptığım tek şey, üsten gelen emri alttakilere iletmekti. İletişimi sağlamakla görevliyim."

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu'nda yapılan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün işgal girişimi ile Esenler Birlik Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin davada savunma yapan tutuklu sanık eski Kurmay Yarbay Osman Akkaya ise Söz konusu gruptaki numaranın kendisine ait olduğunu ancak mesajları kendisinin yazmadığını savunarak, mesajları kabul etmediğini, telefonun imajının alınmadığını iddia etti.

"Gruptan haberim yoktu"

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince Büyükçekmece Mimar Sinan Spor Salonunda yapılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün (FSM) kapatılması sırasında çıkan olaylara ilişkin davada da savunma yapan eski Yarbay Adnan Uygun, WhatsApp grubundaki telefon numarasının kendisine ait olduğunu ama gruba dahil edildiğinden haberinin olmadığını öne sürdü.

WhatsApp gruplarında, bir kişinin istediği herkesi ekleyebileceğini anlatan Uygun, kendisinin bu gruba hiç mesaj atmadığını, gruba gelen mesajları okumadığını, iddianame eline geldiğinde gruptan ve mesajlardan haberdar olduğunu ileri sürdü.

Darbe gecesi yazılan mesajlar

Darbe girişiminin İstanbul'daki ayağını organize eden eski rütbeli sanıkların kurdukları "Yurtta Sulh Biziz" isimli WhatsApp grubundan paylaştıkları ve savunmaları sırasında inkar ettikleri mesajlardan bazıları şöyle:

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Tekrar Emri. İletiyorum. Toplanan kalabalıklar ateşle dağıtılacak.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Ateşle karşılık verilen kalabalıklar dağılıyor. Allah yardımcımız olsun.

- Albay Müslüm Kaya: Taksim'deki takviye Beşiktaş lojmanına gitmiş uçaklar uçuyor.

- Albay Müslüm Kaya: Özel hareket gelmiş Taksim'e. Hava desteği?

- Albay Müslüm Kaya: Taksim TRT radyo polis zırhlı araçları sarmış hava desteği sürekli gaz atıyorlar. Uçak Taksim'de alçak uçuş yapsın, Taksim zorda. Taksim’de askeri almışlar Taksim radyo gaz ve çok halk var Taksim kötü.

- Albay Müslüm Kaya: Uçaklar yaramış Taksim'e. Şu an sakinmiş. Uçaklar moral için önemli hava aydınlanınca hava desteği artırılabilir mi?

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Uğur kontrol edemiyorsan çekil.

- Albay Müslüm Kaya: TRT radyoda çatışma. Karşılık veriliyor. Zırhlı birlik takviye lazım.

- Albay Uzay Şahin: Gaza gelip silahlarınızı bırakmayın.

- Albay Sadık Cebeci: Özel tvlerin susturulması gerekiyor.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Birlikler havaalanları ve meydanları iyi tutmalı, kesinlikle buralar tutulmalı, birlikler geri çekilmeyecek.

- Albay Sadık Cebeci: AK Parti İl Teşkilatında 3-4 bin kişi var, destek gerek.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Toplanan kitlelere askeri kuvvetlere karşı duran polislere silahla, tanklarla sert bir şekilde müdahale edilecek. Sadık albayım mekan neresi?

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Kuvvetleri etkin kullanalım takviye bekleyen noktaları takviye etmek lazım.

- Albay Sadık Cebeci: Unkapanı Köprüsü'nü geçince Taksim istikametinde sol tarafta Haliç'in yanında.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: İstanbul kriz merkezinde vali, ordu komutanı ve 23 tüm varmış.

- Yüzbaşı Şakir Çınar: Sabiha Gökçen sivil trafikten dolayı nizamiyeye giremiyoruz. Ayrıca Polis Özel Harekat çatışacağız diyormuş jandarmaya. Sivil trafiği hemen açıp çatışacağız.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Emri iletiyorum. Ateşle toplananlara karşılık verilecek. Ateş açılan topluluklar dağılıyor.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Arkadaşlar tereddüt edilmeden müdahale edilecek.

- Albay Müslüm Kaya: Arıcılar Camisi'ni susturuyoruz.

- Binbaşı Murat Yanık: Ankara’dan gelen talimat, ateş edilecek

- Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu: Komutanım halkı silahlandırdıkları bilgisi geldi. Halkı üstümüze gelirse tereddütsüz önce havaya sonra yere sonra üstlerine ateş edeceğiz.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Askeri kuvvetlere karşı sivil kalkışmalara sert müdahale edilecek. Müzahir yayın organları susturulacak

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Birlikler aynı şekilde en sert şekilde müdahale edecek.

- Albay Müslüm Kaya: Taksim’de çevrilmişler bizimkiler ateş ediyor.

- Albay Sadık Cebeci: AKP il teşkilatı yolda.

- Yarbay Muzaffer Düzenli: Bayrampaşa’dan kesinlikle polis çıkmayacak AKP teşkilatlarını durdurun ne gerekiyorsa.

- Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu: Komutanım hayatta kalın tercih sizin biz karar vermedik henüz. Ama lokasyonumuzdan ayrıldık. Grubu kapatıyorum mesajları silin isterseniz.

Güncelleme Tarihi: 13 Şubat 2018, 12:38
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153