Erdoğan konuşmasında, güvenlik tedbirlerinin alındığına dikkat çekip, "Endişe etmeyin. Gidin, demokratik iradenizi ortaya koyun." çağrısında bulundu. CHP ile BDP'nin sivil faşizmde ittifak ettiğini belirtirken, kalabalığa şöyle seslendi: "Kürt meselesinin patenti CHP'ye, istismarı BDP'ye aittir. Yıllarca CHP zulmünü yaşadın, şimdi BDP faşizmini yaşıyorsun. Başörtülüyü yasaklayan, ezanı Türkçe okutan anlayışla 'Kürtlerin dini Zerdüştlüktür' diyen, yurda molotof atan anlayış arasında ne fark var? Bunlar Kürt kardeşimi seviyor da bir Kürt imamını niçin öldürüyor? Kürt öğrencilerin kaldığı yurdu niçin ateşe veriyor?"

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'ndan bir gün sonra Diyarbakır İstasyon Meydanı'ndaydı. Büyük bir kalabalığa hitap eden AK Parti Genel Başkanı, hem CHP'ye hem de BDP ve terör örgütüne sert eleştiriler yöneltti. "Kürt meselesinin patenti CHP'ye, istismarı BDP'ye aittir." diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Bu BDP, PKK'dan gücünü almak suretiyle bizi bölmek istiyor. Madem bunlar benim Kürt kardeşimi seviyorlar, gidip sabah namazından çıkan bir Kürt imamı niçin öldürüyorlar? Cizre'de benim Kürt yavrularımın kaldığı, imam hatipli öğrencilerin kaldığı yurdu niçin ateşe veriyorlar? Bunların derdi başka. Bunlar, 'Kürtlerin dini Zerdüştlüktür', 'İslam kılıç zoruyla kabul ettirildi' diyenler. Bunların İslam'la alakası yok. Ve bunlara göre 'Apo peygamberdir', bunu da ilan ediyorlar."

"Biz sizinle konuşurken, statükonun diliyle asla konuşmayız, gönül diliyle konuşuruz." diyen Başbakan, özetle şu mesajları verdi:

CHP ile BDP zihniyeti aynı: "Kürt kardeşlerimin yaşadığı acının kaynağı bizzat CHP'dir. Şimdi BDP'yle kolkola girdiler. Başörtülüyü yasaklayan anlayışla, yurda molotofkokteyli atan anlayış arasında ne fark var? İkisi de sivil faşizm değil mi? 'AK Parti'ye oy verenler bidon kafalı' diyen anlayışla, esnafa zorla kepenk kapattıran, sandığa gitmesini engelleyen anlayış arasında ne fark var?"

Kürt de Türk de benim canım ciğerimdir: "Benim için ne Türk milliyetçiliği var, ne Kürt milliyetçiliği var, ne şu var; ne bu var. Hepsi benim kardeşimdir, canımdır, ciğerimdir. Hepsini aynı şekilde seviyorum. Bizim farkımız bu."

Diyarbakır, biz ezelden kardeşiz: "Biz ebediyen kardeşiz. Zılgıt da bizim, horon da bizim. Halay da bizim, zeybek de bizim. Şu Ulucami'de, cemaat hangi kıbleye dönüyorsa, bilin ki İstanbul Süleymaniye'de, Edirne Selimiye'de, Ankara Hacı Bayram'da da cemaat aynı kıbleye dönüyor. Görüyor musunuz, kıblemiz bir, ayrım var mı?"

'Kürt' bile diyemiyordu, Kürt meselesini hatırlayıverdi: ''Dün Diyarbakır'a gelip sizlere şirin görünmeye çalışıyorlar. Daha birkaç gün öncesine kadar 'Kürt' diyemeyen CHP lideri, sandığa iki hafta kala Kürt meselesini hatırlayıverdi. Bunlar, zoraki demokrat; bunlar, sandık demokratı. Şu anda, yüzlerine maske takıp, işbirlikçilerinin desteği ile buraya gelenler, aslında burada yaşanan zulmün bizzat mimarlarıdır." Artık asimilasyon bitti: "Dikkat edin artık burada ret politikaları, inkar politikaları bitti, artık asimilasyon sona erdi. Diyarbakır Cezaevi'nde, oğlunu görmeye giden ama oğluyla kendi dilinde konuşamayan ana, artık konuşabiliyor. Buraya durup dururken gelmedik.''

2005'TEKİ SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM

2005'te ne söylediysem bugün de aynısını söylüyorum: "Sevgili Kürt kardeşim, bu meseleyi biz çözeriz dedik ve evelallah çözüyoruz. 2005'te ne dediysem bugün de aynı şeyi söylüyorum. Fakat bir şey söyleyeceğim. Partimi kurarken 'Kürt sorunu vardır adına Güneydoğu sorunu deyin. Ölene kadar Kürt sorunuyla mı yatıp kalkacağız? Nedir bunun çözümü?' dedik. İşte bunu yaptık. Süreci 2005'te başlattık. Çözüm sürecinin zeminini olgunlaştırdık."

4 bakanım Kürt: "Parti grubumun içinde 60'a yakın Kürt milletvekilim var. Bizde öyle bir ayrım, sıkıntı yok. Bakan arkadaşlarımdan 4 tanesi Kürt."

Özgürlükçü anayasa sözü: "12 Haziran'dan sonra yeni, özgürlükçü, sivil, demokratik, katılımcı anayasayı uzlaşmayla ittifakla yapacağız. Diyarbakırlının da, İstanbullunun da benim anayasam diyebileceği bir anayasayı birlikte yazacak, birlikte kabul edeceğiz."

Esnafın büyük kısmı işyerlerini açtı

Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır gezisi öncesi terör örgütünün 'kepenkleri kapatın' tehdidine esnaf prim vermedi. Kentin büyük bölümünde esnaf işyerini açtı. Bağlar ilçesinde ise esnafın bir bölümü kepenk indirdi. Bazı cadde ve sokaklarda çöpler toplanırken bazı yerlerde toplanmaması dikkat çekti.