Türkiye Meslekte Birlik Platformu üyeleri adına açıklama yapan Platform Başkanı Abdülaziz Ural “15 Temmuz gecesi yapılan, sinsi ve alçak saldırıyı bir kez daha nefretle kınıyoruz. Bu kalkışmanın içinde yer alanların yargı önünde en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Ural devamla “Darbeci hainlerin, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile esas amaçlarının ülkemizin tüm kazanımlarını ortadan kaldırmak olduğuna değinen Ural, 15 Temmuz darbe girişiminin sadece Türkiye’yi değil, içinde bulunduğumuz bölgenin işgalini hedeflediğini, İslam dünyasını da derinden yaraladığını ifade etti.
15 Temmuz aslında bir süreç; bu süreç kendiyle başlamayan, kendiyle de bitmeyen bir süreçtir. 7 Şubat MİT Krizi, 17-25 Aralık Hükümeti İlga, kalkışma sonrası devreye sokulan ekonomik darbe girişimi, Avrupa’daki Türk vatandaşları üzerinden sürdürülen uluslararası siyasi darbe girişimi, Katar üzerinden yapılmak istenen darbe girişimi bir ve “tek” sürecin parçası. Kimisi kanlı, kimisi paralı, kimisi ruhi, yani farklı yüzleri, katmanları, alanları ama sonuçta aynı mekanizmanın, aynı fiiliyatın bir parçası olan girişimlerdir. Bugün yaşananlar 120 yıl öncesinde de yaşanıyordu. Bütün Avrupa, Sultan Abdulhamid’in karşısındaydı. Elbette yanlışlarından dolayı değil, Osmanlı Devleti’ni güçlendirdiği için.
Aynı şekilde bütün Avrupa, terör örgütleri ve şer güçleri, Türkiye’yi her alanda güçlendirdiği için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında, onu bertaraf etseler, önlerinde başka ciddi bir engelin kalmayacağını düşünüyorlar. Ve beşer planında öyle de, O sadece bu ülkenin değil, gönül coğrafyamızın da beşer planındaki en büyük ümididir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cesareti ve liderliği, milletin feraseti ve dirayeti ile buluştu. Ordu, polis, medya, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları bütün millet bu ihanete “hayır” dedi, muazzam bir direniş destanı çıktı ortaya.
Bu destanın yazılmasında Konu Vatan Olunca Gerisi Teferruattır diyerek başından beri dik duruşu ile ülkeyi sıkıştığı dar alandan, kıstırıldığı karanlık sokaktan çıkarmanın amansız mücadelesinde hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Sayın Devlet Bahçeli’yi de takdir etmeden geçmek olmaz.
Birliğimizi, kardeşliğimizi, ümmet bilincimizi ve kötülük odaklarına karşı direnişimizi sürekli diri tutmamızın önemli imkânlarından biri olan 15 Temmuz Kıyamının ve ruhunun zedelenmesine de, içinin boşaltılmasına da asla izin vermemeliyiz. Kalıcı bir enerji kaynağı ve diriliş noktası olarak pekiştirilmeliyiz.
15 Temmuz kıyamı; Çanakkale Ruhunun, millet ve ümmet şuurunun tekrar dirildiği gündür. 15 Temmuz kıyamının ruh kökü ve heyecan kaynağı Salâ-Ezan, Tekbir ve Şehadet olmuştur.
Milletimizi, birlik ve beraberliğe, tüm hain girişimlere karşı teyakkuz halinde olmaya davet ediyoruz. 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet, yakınlarına metanet diliyoruz” dedi.
Güncelleme Tarihi: 15 Temmuz 2017, 10:46