Konuşmasına davetlileri selamlayarak başlayan Erdoğan, "Birlik ve dayanışma olmadan adalet ve barış inşa edilemez. Birlik anlayışımızı altını çizerek ifade ediyorum 'Kesrette vahdet' ilkesi üzerine kurmamız gerekiyor. Farklılıklarımızla beraber birlik olmayı başaramadan Müslümanlar olarak yaşadığımız sıkıntıları aşamayız. Barış ve adalet sütunları üzerine yükselen bir medeniyetin mirasçılarının bugün daha çok iç savaşlar, silahlı çatışmalar, mezhep taassubu ve terörle anılıyor olması gerçekten üzüntü verici. Dikkat edersek şu anda en büyük çektiğimiz sıkıntı nedir? 3 tane burada ara başlık görüyoruz. Bunlardan bir tanesi mezhepçiliktir, bir diğeri ırkçılıktır, bir diğeri de terördür. Ve İslam dünyasının içinde olduğu bu mezhepçilik tahribatını, ırkçılık tahribatını bir diğer tarafta da terör olayı bunlar bizi ciddi manada zayıflatmakta ve kan kaybına neden olmaktadır.

ÖLEN ALLAH-U EKBER DİYEREK ÖLÜYOR, ÖLDÜREN ALLAH-U EKBER DİYEREK ÖLDÜRÜYOR!

Burada özellikle bir şeyi vurgulamakta fayda görüyorum. Dikkat edin mezhepçilikte ölen öldüren… Ölen Müslüman ve tekbir getirerek ölüyor, Allah-u Ekber diyerek ölüyor. Öldüren, o da Allah-u Ekber diyerek öldürüyor. Bu ne menem iştir. Dün de konuşmamda söyledim. Biz mezhepçilik noktasında ne Şii dinindeniz ne Sünni dinindeniz. O başka bir şey. Bizim tek dinimiz var, İslam. Ben Müslümanım. Diğerleri birer yol olabilir. Ona saygı da duyarız. Ama İslam'ı asla tartıştırmayız. Yeni yeni yollar aranması gibi bu tür fitne unsurlarının içerisine giremeyiz. Oralarda rol alamayız" dedi.

IRKLAR BİRBİRİNE ÜSTÜNLÜK SAĞLAMAYA ÇALIŞIRSA FİTNE OLUR

Bu organizasyonun İslam Ülkeleri için hayırlı olmasını diliyorum. İslam dünyasını çektiği en büyük dert mezhepçiliktir, ırkçılıktır, terördür. Ben Müslümanım, mezhep sadece bir yol olabilir. Allah bizleri kabile kabile yarattı. Hiçbir ırk bir diğerinden üstün değildir. Dünyada ne kadar kavim ve ırk varsa hepsine saygılıyız. Irklar birbirine üstünlük sağlamaya çalışırsa fitne olur.

Biz, İslam İşbirliği Teşkilatının temsil ettiği kitleye ve adına yakışır gerçek bir uluslararası teşkilat olması için mücadele ettik, etmeyi de sürdüreceğiz.

"BİZ MÜSLÜMANLARIN ANLAYIŞINDA KARAMSARLIĞIN ASLA YERİ OLAMAZ"

Zulüm olduğu müddetçe, adalete inanan, onu tesis etmek için var gücüyle çalışan adalet savunucuları da olacaktır, bundan hiç endişeniz olmasın. İstanbul Zirvesi'yle sadece Müslümanlara değil, tüm dünyaya adalet ve barışın tesisi noktasında çok önemli bir mesaj verdiğimize inanıyorum.

Bakıyorsunuz Rusya açık bir şekilde terör örgütü YPG'ye destek verdiğini açıklıyor. DAEŞ ve Boko Haram birlikte gelişiyor. Bunların İslamla ilgisi yoktur. Dinimiz barış dinidir. Tüm terör örgütleriyle mücadele etme konusunda ortak karar aldık.

KADINLAR İÇİN ADIM ATACAĞIZ

Biliyorsunuz İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Gençlik Kolları var. Şimdi de kadın kolları için adım atıyoruz. Müslüman kadınlar sorunlarını uluslararası camiada anlatabilsinler. Kadın yapılanması konusunda adım atacağız. Gençler ve kadınlar teşkilat bünyesinde daha etkin rol almalı.

Şu anda her Müslüman ülkenin kendi Kızılay'ı var. Ben diyorum ki gelin bu konuda adım atalım ve Müslümanların uluslararası bir Kızılay'ı olsun. Bizim 2 yıllık dönem başkanlığımızda bu konuda da adım atılacak.

Avrupa Kıtası'nda yaşayan Müslümanlar için "Avrupa Müslüman Grubu" teşkilat bünyesinde yer almalı.

MÜSLÜMANLARIN MESELESİNİ MÜSLÜMANLARIN ÇÖZMESİ LAZIM

Azerbaycanlı kardeşlerimizin, uzun yıllardır Ermeni işgalinde bulunan ve yaklaşık 25 yıldır, Birleşmiş Milletler'in Azerbaycanlı kardeşlerimizin lehinde vermiş olduğu karara rağmen, kurulan Minsk Üçlüsü'yle, Amerika, Rusya, Fransa, 25 yıldır çözüme kavuşturulamayan Karabağ meselesini ki Karabağ'da verdikleri mücadeleyi desteklediğimizi tekraren ifade ediyorum ama bu Minsk Üçlüsü'nün bunu sonuçlandırmamasını ben anlayamıyorum. Diplomatik adımlar derhal atılmalı. Kosova'yı devlet olarak hala tanımayan İslam ülkelerinin olması beni üzüyor.

Müslümanların meselesini niçin Müslüman olmayanlara havale ediyoruz ki? Müslümanların meselesini Müslümanların çözmesi lazım. İİT bunları çözsün. Açık ve samimi söylüyorum; bundan dolayı bizim için birçok karalamalar yapılabilir. İslam ülkelerinde olanlara dikkat edin. Birliğe, beraberliğe, barışa, sonuca ulaşan hiçbir ülke yok. Yapılan ne biliyor musunuz? O ülkede petrol var mı, var. Zenginlikler var mı, var. Onun üzerine gidilmektedir. Görüyorsunuz Irak'ı, Libya'yı... Afrika ülekerinde cevherlerin nasıl sömürüldüğünü görüyorsunuz. Müslümanların dertlerine ancak Müslümanlar derman olur.