Anne Aysel Yayla, gazetecilere yaptığı açıklamada, cenaze sırasında ve sonrasında evlerinin taşlandığını, kendilerine ve oğullarına ağza alınmayacak sözler sarf edildiğini öne sürdü.

Jandarmalar tarafından korunduklarını ifade eden Yayla, "Jandarmalar olmasa bize saldıracaklardı. 'Akşama gelip, onu çıkarıp dereye atacağım' diyor. Oğlumu çıkarıp dereye atacaklarmış. Benim cenazemi, benim acımı bana yaşatmadılar. Biz halkımıza çok güvendik ama halkımız bize bu işi etti" diye konuştu.

Cenazeden bir gün sonra evlerinin tacize uğradığını iddia eden Yayla, "Evimize saldırdılar. Yükseklerden ateş attılar. Konvoy halinde yollardan geçip bizi tehdit ettiler. Tabii ki o yüzden mezara beton döktürdük. Ne olur, ne olmaz. Gelirler. Su uyur, düşman uyumaz. Gece oğlumu oradan çıkarıp atarlarsa biz ne yapacağız?" ifadesini kullandı.

Baba Şinasi Yayla ise Savcı Kiraz'a Allah'tan rahmet dileyerek, "Ben kendi oğlum tarafında olmak zorundayım. Ama inanın, savcı kardeşime de üzüldüm. Onu da yetiştiren bir anne ve baba var. O da o fakültelere, dereceler alana kadar anne ve babası neler yaptı, kim bilir? O savcı kardeşimin en çok annesine, babasına üzülüyorum. Onlar da bir düş içinde, yani hayal kırıklığına uğramışlar. Belki hayalleri yarım kalmış. Çok üzülüyorum. Onlara da başsağlığı diliyorum" değerlendirmesinde bulundu.