Aziz Babuşcu Demokrat Gençlik Platformu’nun organizasyonu ile  düzenlenen 1.Türk-Arap Gençlik Zirvesi kapsamında İstanbul’a gelen Arap Gençlik STK temsilcileriyle bir araya geldi.

Ak Parti İstanbul İl Başkanlığında düzenlenen toplantıya, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, İl Gençlik Kolları Başkanı Erkan Kandemir, İl Başkan Yardımcıları Ömer Faruk Kalaycı ve Kemal Akar ile Gençlik Kolları Üyeleri katıldı.

Toplantıda yaptığı konuşmada kardeş coğrafyalardan gelen STK temsilcilerini İstanbul İl Teşkilatında ağırlamaktan onur duyduklarını belirten Aziz Babuşcu, ”Burada olduğunuz süre boyunca AK Parti’nin tecrübelerini, sizin coğrafyalarınızda yaşanan bizim daha önce yaşadığımız sorunları, siyasi yapımızı konuşarak karşılıklı bir deneyim paylaşımı yaşayacağız.” dedi.

Babuşcu, “Geldiğiniz coğrafyalardaki demokrasi ve halkın beklentilerini karşılama mücadelesi Türkiye’de de hemen hemen aynı hikayelerle, aynı zorluklarla yaşanmıştır. Türkiye’nin çok partili hayata geçtikten sonra yaşadığı tecrübeler, bugün Arap Baharı olarak tanımlanan bir olaylar zinciri içinde yaşanıyor.  Sizler bizim o günün dar şartları içinde, tek başımıza yaşadığımız süreçleri, bizden farklı olarak sesinizi duyurabildiğiniz, nefesinize nefes katabilecek kardeş coğrafyalarla birlikte yaşamanın  avantajını yaşıyorsunuz. Biz de bu dönemler kapalı bir toplum, dünyayla entegre olması mümkün olmayan bir siyasi yapılanma ve o modelleme içerisinde baskıcı, otoriter, tek parti mantığının olduğu bir zeminde yaşandı. Bu mücadeleler verilirken acımızı, ızdırabımızı paylaşabileceğimiz, sesimizi duyurabileceğimiz kardeşlerimiz vardı ama onlara ulaşma imkanımız yoktu. “ ifadelerini kullandı.

Çok partili demokrasinin ilk uygulaması olan Demokrat Parti tecrübesinde bu milletin ilk defa hak ve özgürlükler adına nefes alma imkanı bulduğuna değinen Babuşcu,      “ Bu millet kısa bir müddet sonra o partinin genel başkanının, ülkenin Başbakanının askeri darbeyle görevden uzaklaştırılmasına daha sonra da arkadaşlarıyla beraber idamına şahit oldu. Eğer o günlerde şimdiki Mısır ya da Tunus örneklerinde olduğu gibi seslerini duyurma imkanı olsaydı demokrasi mücadelesi bugün geldiği seviyeye çok daha önce gelebilirdi. İletişim ve iletişimin getirdiği imkanlar sayesinde her yere ve herkese ulaşma şansı var. Bütün bu gelişmelere rağmen hala farklı örnekler de görebiliyoruz. Suriye’de kapalı toplum anlayışı devam ediyor. Verilen mücadele ve ödenen bedel açısından baktığımızda eski zamanları andıran bir görüntü var. Ancak herkes biliyor ki Suriye rejiminin ve yönetiminin halkın beklentilerine, demokrasi isteğine karşı koyması mümkün değil. Arap Birliği Suriye’nin üyeliğini askıya alıyor ve muhaliflerle görüşüyorsa bu aslında o iletişim ve demokratik baskı araçlarının etkinliğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.