banner171

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye başkanlık cevabı...

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemi açıklamalarıyla ilgili konuşan CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Fiili durumu niye yasal hale getirelim?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye başkanlık cevabı...
 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

Sendikaya üye oldu diye öğretmenlerin görevine son verilmesini kabul etmiyoruz. Bu kurumlara üye olmak, devlet memurluğundan atılmanın gerekçesi olamaz. Açığa alınan ya da görevine son verilen öğretmenlerin yanındayız, sonuna kadar sizin haklarınızı savunacağız.

Eğitim sistemi çökmüş vaziyette. Hiçbir anne-baba çocuğunun eğitiminden memnun değil.

'ÇAĞDAŞ UYGARLIKTAN ANLADIKLARI ORTAÇAĞDIR'

(Proje okullar) Veliler ve çocukları okullarına sahip çıkmak için eylem yapıyor. Bunların çağdaş uygarlıktan anladıkları Ortaçağ'dır. Yapabilirler mi? Buna asla izin vermeyeceğiz.

‘Mağdur varsa millettir' diyorlar. Ben de milletten söz ediyorum. Bütün mağdurlara sahip çıkacağım. Öğretmeni öğretmenlikten atıyorsunuz, lojmanından da atıyorsunuz. Bu öğretmen Bursa'nın Kestel pazarında sivri biber satacak. Zabıtalar gelip tezgahı kaldırıyorlar, sen FETÖ'cüsün diyorlar. Şanlıurfa'da kocasını hapse atıyorlar, eşini de işten atıyorlar. Darbe fırsatçılığı yapıyorlar, bunun farkındayız.
Üç kez vurunca gelecek olan ruh. Yenikapı ruhu... 

Her annenin derdine derman olmak benim görevim.

'EKONOMİ İYİ GİTMİYOR'

Ekonomi iyi gitmiyor. Kimin devleti yönettiği belli değil. Biri asıl, birisi gölge. Kimin ne yaptığı, kimin ne söylediği belli değil.

Türkiye iyi yönetilmiyor, daha doğrusu Türkiye yönetilmiyor.

Osman Gazi Köprüsü için devlet 40 bin araç garantisi verdi. Köprü, 1.5 yılda kendi maliyetini kurtarıyor. Geriye kalan 17 yılda 27 milyar lira bu şirketler kazanacak. Geçse de geçmese de Osman Gazi Köprüsü'nün parasını vatandaş ödeyecek. Halkın çıkarlarına karşı her şeye karşıyız.

15 Temmuz darbe girişimine karşı metni imzaladık. Meclis Başkanı'na ve parti lideri imzanızı kabul mu ediyorsunuz, inkar mı ediyorsunuz diye soruyorum. Başkalarının teslim aldığı kişi Türkiye'ye demokrasiyi getiremez. Metin, Birleşmiş Milletler'e, yabancı elçiliklere gönderildi. Rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar. Bir kişinin derdine düşmüşler, ona koltuğu nasıl hediye ederiz diyorlar.

Cumhurbaşkanı seçilen kişi, TBMM'de öngörülen yemini etmiştir. Eğer kuralın dışına çıktığı zaman, bizim görevimiz ona kuralı hatırlatmaktadır. Fiili durumu niye yasal hale getiriyoruz. Bir kişinin arzusunu yerine getireceksek, parlamentonun arzusu ne oluyor. 

Gazetecisi, yazarı, çizeri hapiste bunu kabul etmiyoruz.

Dış politika olarak üretilmesi gereken bir politikatır, kapalı kapılar ardında dış politika üretemezsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın sorumluluğu var mı, yok. Kim buna müdahale edecek? Sayın Binali Yıldırım. Binali Yıldırım'a çağrı yapıyorum.

Eskiden Ortadoğu'da kuş uçsa Türkiye'ye sorarlardı. Musul konusunda Türkiye'nin masanın dışında tutulması, en büyük yenilgilerimizden biridir.

Sen benim milliyetçiliğimi sorguluyorsan, Kıbrıs'a bakacaksın.

Kerkük'ü kime teslim ettiniz? Katliamlar yaşanırken sesiniz çıkmadı.

Eğerleri birileri kalkıp, isterdiği gibi bağırıp çağırırsa kimse onu dikkate almaz. Kaybeden kim? Türkiye.

'FETÖ'CÜLERİN ÖNÜNÜ AÇAN İRADE HANGİ İRADEDİR?'

Darbe oldu, siyasi ayağını arıyoruz. Kim başbakan, kim cumhurbaşkanı olacaktı. Hayır, o sonucudur. Türkiye'yi darbeye hazırlayanlar kimlerdir, bu kadar mağdurun olmasına kimler yol açtı?

2011 Temmuz ayında genelkurmay başkanı ve dört kuvvet komutanı istifa etti. Genelkurmay başkanı mektup göndermişti. 14 general, 58 albay tutuklu oldukları için YAŞ'ta terfileri engellenmiştir. Girişimlerin dikkate alınmaması nedeniyle göreve devam etme imkanı kalmamıştır diyor. Balyoz iftirasında genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının girişimlerini dikkate almayan, tasfiyenini önünü açan yetkili makamlar kimlerdir?

Mehmet Dişli, 2011 yılında tuğgeneral olarak kıta görevine gidiyor. Buna özel bir uygulama yapıyorlar. Kıta görevinden Genelkurmay Karargahı'na alınıyorlar. Kendisi için özel bir daire kuruluyor. Daire başkanı olarak atanıyor. 2015 yılında tümgeneralliğe terfi ediliyor. Kıtaya gitmeyip, aynı dairede kalıyor. Dişli'yi ısrarla karargahta tutan, karargahı teslim almasına neden olan irade hangi iradedir?

2013, 2014, 2015 YAŞ kararlarında albay rütbesinden general ve amiralliğe terfi eden subaylar var. 73 subayın 52'si şu anda cezaevinde. Soru şu; darbeden tutuklu albaylıktan generalliğe taşıyan irade hangi iradedir? FETÖ'cü subayların önünü açan irade hangi iradedir?

2010 yılında üç generalin terfisi imzalanmıyor. YAŞ Kanunu'nda bir değişiklik yapıyorlar. Bu üç general terfi ettirilmiyor, ordudan ayrılıyorlar. 2010 yılında üç generalin terfisini uygulamaya koymamak konusunda bu kadar kararlı duran, 2013 yılında YAŞ kanunu'nda değişiklik yapan siyasi irade 2013, 2014 ve 2015'te terfi ettirilen FETÖ'cü subaylar için aynı hassasiyet ve kararlılığı neden göstermemiştir?

Efendim siyasi irade nedir? Bugün OHAL'i kullanan irade, o iradedir. Bu konuyu soruşturan bütün savcılara sesleniyorum. Öğrencileri, öğretmenleri garibanları bırakın, Türkiye'yi adım adım darbeye taşıyanları sorgulayın.

Bu anlattıklarımda şu kelime yanlış diyorlarsa çıkıp özür dileyeceğim. Eğer anlattıklarım doğruysa -yüzde yüz doğru- onların vicdanlarına sesleniyorum. Sizin gücünüz garibana yetiyor, yanınızdakilere yetmiyor. Sen Türkiye'yi bu noktaya taşıdın.'

Güncelleme Tarihi: 18 Ekim 2016, 17:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153