SINIR ÖTESİ HAREKAT
- Sincar’da PKK’nın unsuru Sincar Direniş Birlikleri (YBŞ) var. YBŞ’ye Irak yönetiminin maaş verdiğinden söz ediliyor. İbadi’yi kabulünüzde, bu konu da gündeme geldi mi?
- İbadi’nin gündeminde Haşdi Şabi var. Sistani’nin teşviki ile kuruldukları için, Meclis’ten meşruiyet alma konusunda zorlanmadılar. İbadi’yi kabulüm sırasında, bölücü terör örgütüyle mücadele konusu elbette gündeme geldi. Ancak bölücü terör örgütünün Sincar’daki uzantısı gündeme gelmedi. Irak merkezi hükümetinin şu anda PKK’ya karşı bir silahlı girişimi söz konusu değil. Onların şu an öncelikli hedefi DEAŞ. Onlar DEAŞ’ı temizlemeden o türden bir şeye girmek istemiyorlar ama, bölücü terör örgütünün silahtan arındırılması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtiyorlar. Bizim, elbette illa onların bir şey yapmalarını bekleyecek halimiz yok. Bunu İbadi’ye de söyledim. Biz bölücü terör örgütüne karşı şu anda sınırlarımızda tüm tedbirlerimizi almış durumdayız. Ülkemize yönelik olumsuz bir gelişme ya da oralardan bir taciz söz konusu olursa, sınır ötesinde operasyonlara girebiliriz. Bizim buna mecbur edilmememiz için neler yapılması gerektiğini İbadi’ye anlattım.
A’DAN Z’YE SÖYLEDİK
- PKK’nın ABD’nin desteğiyle Kuzey Suriye’de yaptığı atraksiyonları Barzani’den sonra Kuzey Irak’ta yapacağına dair endişeler var.
Muhtemel senaryoları bir yana bırakarak, konunun Suriye boyutunu değerlendireyim. Suriye’nin kuzeyinde bölücü terör örgütüne, onun oradaki uzantıları PYD/YPG’ye ABD’nin nereye kadar ya da daha ne kadar destek vereceği hususlarında, biz ABD’li muhataplarımıza A’dan Z’ye söylemiş durumdayız. Gelişmelere göre biz de kendi değerlendirmemizi yaparız elbette. Biz Cerablus’ta niye adım attık? Çünkü Cerablus konusunda bize verdikleri sözü tutmadılar. Sözlerini tutmadıkları için de biz oraya girdik (Cumhurbaşkanı tekrar harita üzerinde göstererek anlatıyor). Hakeza Rai’de de verdikleri sözü tutamadılar. Bu defa da Rai’ye girdik, oradan Bab’a indik. Sonra da 2000 km2’lik alanı tamamen kontrolümüze aldık. Şimdi İdlib olayı var. İdlib’de şu gördüğünüz sınırların içi bizim tarafımızdan kontrol ediliyor, dışı da Rusya tarafından kontrol ediliyor. İdlib konusunda Rusya ile şu anda bir dayanışma içindeyiz. Bu, Afrin’i de kapsayacak. Çünkü Afrin bizim için her an bir tehdit oluşturabilir. Şu anda buralardan kendi topraklarımıza tehdit var. Bölücü terör örgütü mensupları, neymiş, kuzeyden Akdeniz’e ineceklermiş. Buna Afrin üzerinden ilerleyerek, İdlib’i işgal ederek yeltenebilirler. Biz tabii ki izin vermeyiz. Şurada, Lazkiye’de, malumunuz Rusya’nın üssü var, Tartus’da deniz üssü var. Rusya’nın buralarda toplam 5 üssü var. ABD’nin de 5 hava üssü var, 8 tane de diğer üssü var. Bu şekilde buralara yerleşmişler. Bizim, Suriye devleti tarafından davet edilmemiş olmamıza rağmen neden oralarda olduğumuzu soranlara, her zaman söylüyorum: Buralarda bizi taciz eden terör örgütleri var, bu örgütlere karşı biz her an sınır ötesi operasyonlar yapabiliriz.
(Harita üzerinden göstererek anlatmaya devam ediyor) DEAŞ nerede şu an? Şuralara kadar inmiş durumda. Cerablus’taydı, oralardan indi. Şu gördüğünüz yerlerde Münbiç... Biz Münbiç’in Arapların yaşadığı bir yer olduğunu, buraya YPG’nin PYD’nin sokulmaması gerektiğini ABD’ye başından beri söyledik. ‘Merak etmeyin, bunları temizleyeceğiz’ dediler. ‘Bunları Fırat’ın doğusuna sürün’ dedik, sürmediler. Doğusuna sürülmedikleri gibi, Münbiç şu an tamamen onların kontrolünde. İnsani yardım noktasında bizim elimizde birkaç köy var, Rusya’da birkaç köy var. Münbiç ağırlıklı olarak şu halen onların kontrolünde.
- PYD, Deyrezzor’u adeta törenle teslim aldı. Bir uzman, DEAŞ’ın elindeki toprakları devretmesi halinde PYD’nin Akdeniz’e ulaşacağını savunuyor.
Deyrezzor’dan Akdeniz’e ulaşabilmeleri için kuzeyi kullanmaları lazım. Kuzeyi kullanmaları da bizim onlara yol vermemiz halinde olabilir ki, bu da mümkün değil.
Güneyde karşılarında rejim ve de Rusya var. Onlara ne rejim yol verir, ne Rusya yol verir. Şu anda rejim ABD ile uyum içinde değil ki. DEAŞ’ın oradaki yerleri, Deyrezzor’un olduğu yerler, petrolün en fazla olduğu yerler. Oralar kolay kolay kaptırılmak istenmez.
- ABD’nin bir dışişleri yetkilisi ‘DEAŞ’ın Suriye’de işi bitti, yeni hedefi Afrika. Orada askeri gücümüzü artırmalıyız’ dedi. ..
Bu bölgenin DEAŞ’tan temizlenmesi lazım. Bu olmazsa olmaz. Irak’ta şurada iki bin civarında DEAŞ unsuru var. Yani şurada iyice tükenmiş durumdalar. Buralardan kaçıyorlar. Öyle veya böyle gidecekler buralardan. Gidecekleri yer Afrika mı olur, ABD mi olur, Avrupa mı olur? Nerelere kaçacaklar göreceğiz. DEAŞ’tan sonra asıl mesele El Nusra gibi yerli terör unsurları olacak. Biz Irak’ta da Suriye’de de toprak sahiplerinin, şehirlerin asli sakinlerinin yerlerine dönebilmelerini istiyoruz. Biz kendilerini desteklediğimiz ılımlı muhaliflerden, Özgür Suriye Ordusu’ndan topraklarına sahip çıkmalarını istiyoruz. Dediğimiz de bu, yaptığımız da bu. Şu anda Rusya ile yürüttüğümüz operasyonların altında yatan gerçek de bu.
Türkmenler Telafer’e dönmeli
- PKK ile mücadele açısından, Sincar’ın durumu ne olacak? İran, Irak ve Türkiye PKK’ya karşı ortak operasyon yapabilir mi?
İran ve Irak’la yoğun temas halindeyiz. Biz Irak’ın toprak bütünlüğüne önem veriyoruz. Irak ve İran’la görüşmelerimiz sürüyor. İbadi’nin Türkiye ziyaretinde de konuştuk bu hususları.
HABUR KAPISI 2-3 GÜNE AÇILIR
Görüşmeler ve ziyaret akabinde, İbrahim Halil Sınır Kapısı’nın Peşmerge’den Irak merkezi yönetimine teslim işlemleri başlatıldı. Bu işlem birkaç günde anca tamamlanır. İbrahim Halil Sınır Kapısı’nın merkezi yönetime tesliminin ardından, Fişhabur Sınır Kapısı da devreye alınabilir. Böylece Peşmerge devreden tamamen çıkmış olacak ve insani yardımlar gönderilmeye başlanacak. İran’ın o bölgeyle 5 sınır kapısı var. Onlar KYB bölgesinde. İbrahim Halil ve Fişhabur’da sıkıntı olursa, insanı yardımları İran’daki sınır kapılarından da ulaştırabiliriz. İran da, Irak’tan İbadi de, bunun mümkün olabileceğini belirttiler. Bölücü terörle mücadele açısından Sincar meselesi bizler için önemli. Örgütün ikinci Kandil olarak gördüğü bir yer. Bölgede diğer önemli konu da Telafer’deki Türkmen kardeşlerimizin yerlerine yerleşmelerinin sağlanmasıdır. Telafer’de 400 binin üzerinde Türkmen var, yarısı Şii yarısı Sünni. 100 bin kadarı bizim topraklara geldi, 100 bini güneye indi, diğerleri bölgede duruyor.
TEMENNİM BÜTÜNLEŞME OLMASI
Türkmen kardeşlerimiz Telafer’de kendi topraklarına yerleştiğinde, inşallah Sünni-Şii ayrımcılığı da ortadan kalkmış olacak. Ayrıca Musul açısından Ninova Muhafızları’nın çok büyük önem arz ettiklerini düşünüyoruz. Irak’ın kuzeyinde Barzani’nin 1 Kasım’da görev teslim etmesi akabinde nasıl bir sürecin başlayacağını hep birlikte göreceğiz. Temennim odur ki federal yapı ile bir bütünleşme olsun. İspanya’daki gelişmeler ortada. Orada neler olduğunu görüyorsunuz. O işin başındaki kişi İspanya’dan kaçıyor. Gittiği yer neresi? Belçika...
Tezcan’a 50 bin TL’lik tazminat davası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel BaşkanYardımcısı Bülent Tezcan hakkında ağır hakarette bulunduğu gerekçesiyle 50 bin liralık manevi tazminat davası da açtı. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen 8 sayfalık dava dilekçesinde, FETÖ’nün 15 Temmuz’dan önce Erdoğan’a yönelik diktatör algısı oluşturmak için kampanya başlattığı, Tezcan’ın partisi CHP’nin de bu kampanyaya yoğun destek verdiği belirtildi.
Onların ne düşündüğü bizi ilgilendirmez
- Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun ardından TANAP gibi çok büyük projeler de geliyor... Büyük güçler bunlarla ilgili ne düşünüyor acaba?
O güçlerin bu tür projelerle ilgili ne düşündüğü bizi ilgilendirmez. Bizim ne yaptığımız bizi ilgilendirir. Bir şey doğru ise onu yapmalıyız. Avrupa’nın da doğalgazını, petrolünü biz vereceğiz inşallah. Diğer ülkelerle birlikte demiryollarımızı da yapıp yolumuza devam edeceğiz. Doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz.
Kafkas İslam Ordusu’nun kuruluşunu kutlayacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün merkezi yerinde bir okul açılması için Milli Eğitim Bakanlığı’na 10 dönüm arsa tahsis edildiği belirterek, Azerbaycan’a da Gelibolu’da anıt yapmaları için alan gösterileceğini söyledi. Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile 2018 yılında Kafkas İslam Ordusu’nun kuruluşunun 100’üncü yılını ortak kutlama konusunda mutabık kalındığını kaydetti. Erdoğan Azerbaycan’ın FETÖ ile mücadelede son derece duyarlı olduğunu vurguladı.
Yorgun bürokrasi için 657 değişmeli
- Bürokraside de ‘metal yorgunluğu’na yönelik adımlar düşünüyor musunuz?
Bürokrasiye dediğiniz türden bir çeki düzen verebilmek, 657 ile bağlantılı bir konudur. Bu 657 var olduğu sürece, bürokraside köklü düzenlemeler yapamazsınız. Sadece birini bir yerden alır başka bir yere koyabilirsiniz. Gerçek manada bir düzenleme, 657’nin tepeden tırnağa değiştirilmesiyle mümkün olabilir. O da tabii ki anayasa değişikliği yetkisi yapabilecek güçte olmakla mümkündür.. Temenni ederim ki parlamentoda anayasa değişikliğini yapacak güce sahip oluruz. O vakit bu yönde gerekli adımları atabiliriz.
- Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı istifa ederken tehdit aldığını iddia etti...
Sayın Başkanın tehdit edildiğine yönelik bize ulaşan herhangi bir bilgi yok. Ben o açıklamasından dolayı üzgünüm. Kendisi, siyasette bunca zaman tecrübesi olan, belediye başkanlığı yapan biri olarak, o türden bir tehdit varsa nereyi ya da hangi mercileri araması gerektiğini gayet iyi bilir. Bir tehdit varsa ilgili mercileri, gerekirse bizi pekala arayabilirdi. Araması halinde de pekala olayın üzerine gidilirdi. Bizler ima edildiği türden bir tehdit durumunda herhalde kendisini yalnız bırakacak değiliz. Bırakın Edip Bey’i, kim olursa olsun bir tehdit durumunda gerekli müdahale tabii ki yapılır.
- Başka istifalar olabilir mi? Başka belediyelerde değişiklik olur mu?
AK Parti olarak biz, kendimizi 2019 Mart’ına nasıl hazırlanacağımızı planlıyoruz. Attığımız adımlar, bu plan çerçevesinde değerlendirilmeli. Diğer siyasi partiler, onların belediye başkanları, benim sorunum değil. Diğer siyasi partiler bu noktada bir sorun, bir sıkıntı görmüyor; bu şekilde devam etmeyi düşünüyor olabilirler. Ama bu sorunlu belediyelere, hukuki anlamda, bir müdahale olmayacağı anlamına da gelmez. Neticede hiçbir belediye başkanı layüsel değildir. Ben de belediye başkanlığı yaptım. Okuduğum şiirden dolayı içeri aldılar, yargıladılar. Öyle veya böyle, içeri girdik. Şu anda bazı belediyelerin sorunlu olduğuna dair birçok şey geliyor kulağımıza. O tür sorunlu belediyelerle ilgili olarak, ilgili partiler problemi kendileri çözmek isterlerse zaten gereğini yaparlar. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığımızın mülkiye müfettişleri devreye girmek durumunda kalabilir. Bütün belediyeler zaten inceleniyor, takip ediliyor. İncelemeler yapıldığında herhangi bir şey yakalanırsa, öyle bir durumda gerekli müdahale elbette yapılır.
- İstifası istenecek başka AK Partili belediye var mı anlamında sormuştum...
AK Parti’nin üzerinde durduğunuz yeter. Biraz da başka yerlere gidin.
Vekil asil gibidir
- Varlık Fonu’na atama olmadı, ne zaman atama olur? Başka değişiklik olacak mı?
Varlık fonu ile ilgili atama noktasındaki yetki Başbakan ve hükümete ait. Şu anda Başbakanın yaptığı hazırlık henüz önümüze gelmedi. Temenni ederim orada da kısa zamanda atama gerçekleşir. Ama atalarımız, ‘Vekil asil gibidir’ derler. Vekil arkadaşımız, görevinin başındadır. Temennim, başarılı bir şekilde geçiş sürecinin tamamlanması, varlık fonunun gerçek yöneticilerini bulmasıdır.
Herhalde gaipten haber alıyorlar
- Büyükada tahliyeleri konusunda Schröder’in arabulucu olduğu iddiası var...
Schröder, ta şansölye olduğu dönemden beri benim gayet iyi görüştüğüm, dayanışma içinde olduğum bir dostumdur. Ama iddianın aksine o tür bir meseleyi görüşmedik. Birkaç köşe yazarının, görüşmeyi, yargıyla alakalı bir süreci etkilemeye yönelik teşebbüs gibi sunması hiç yakışık almamıştır. Bunlar herhalde gaipten haber alıyorlar. Eski dostumla yaptığım bir görüşme hakkında yalan yanlış şeyler ileri sürülmesi çok çirkindir.
Hukuki haklarımı kullanırım
- CHP’den size yönelik ağır açıklamalar oldu, bunlarla ilgili soruşturma açıldı...
Tekirdağ’da bir belediye başkanının terbiyesizlik yapmasıyla başlayan süreci kastediyorsunuz muhtemelen. Eh, genel başkanlarından geri kalacak halleri yok. Keşke bizi o tür hakaretlere cevap vermeye mecbur etmeseniz… Normalde, o partinin genel başkanının müdahale etmesi gerekir. Ama bu yapılmayınca, genel başkan da farklı davranmayınca ister istemez konu yargıya intikal ediyor. Avukatlarım da şahsım da, bu tür insanlara, “İstediğiniz hakareti yapmaya devam edin” diyemeyiz. Hukuki haklarımı sonuna kadar kullanırım.
Güncelleme Tarihi: 02 Kasım 2017, 13:45