banner171

Değiş-tokuş yaptılar !

Değiş-tokuş yaptılar !

Değiş-tokuş yaptılar !

Ligdeki ilk 34 haftada açık ara en sağlam kale olan Galatasaray Süper Final’de geriledi. Fenerbahçe ise Bekir-Gökhan’ın gelişen uyumu ve Volkan Demirel ile en az gol yiyen takım oldu

Normal sezonda defansif olarak önemli problemler yaşayan Fenerbahçe, Bekir-Gökhan’ın gelişen uyumu ve “Yaralı diz Volkan”la play-offun en az gol yiyen takımı oldu. İlk 34 haftada ligin açık ara en sağlam kalesi olan Galatasaray savunmasıysa geriledi ve maç başına verdiği net pozisyon sayısı 4’e çıktı.

Sezona Euro 2008’de (tüm çatlak seslere rağmen) güvendiği ve iyi netice aldığı ikilisi Servet-Gökhan’la başlayan ama bu kez umduğunu bulamayan Terim, kısa süre sonra defansının yapısını tamamen değiştirdi. Liderlik vasıfları üst düzey olan tecrübeli Ujfalusi sağ bekten göbeğe kaydı, Çek stoperin sürpriz partneriyse Semih Kaya oldu. Sezona orta saha-hücumda başlayan Eboue esas görev yerine dönüp güven kazanırken, Hakan Balta da savunmadaki gelişime uydu ve dikey düşüşünü durdurdu.

Semih’in zaafı ortaya çıktı

Bu dörtlü normal sezonda çok uyumlu bir grup oldu; kuvvetlenmiş Semih (neredeyse ligdeki rakiplerinin tamamı tek hücumcuyla oynadığı için) rakip santrforlarla eşleşti; Ujfalusi hem genç partnerini yönlendirdi, hem de arkada onun açıklarını süpürdü. Bülent Korkmaz dönemindeki Hamburg/Trabzonspor maçlarında ona güvenilmediğinde Semih’le ilgili en önemli endişe kuvvetsizliğiydi. Ama geçen iki sezonda Semih kuvvetlenmiş, hatta genç stoperin en önemli özelliği kuvveti ve yere sağlam basması olmuş.

Nitekim Semih, normal sezonda Eneramo-Almeida-Tum gibi kuvvetli santrforlara karşı verdiği sınavlardan neredeyse hatasız çıktı. Ama milli stoperin (ve aslında partneri Ujfalusi’nin) sürate ve zekaya karşı zaafları Galatasaray üst üste maçlar kazandığı için gözden kaçtı. Semih sezon boyunca en zor zamanları Pedriel-Erman ve Burak Yılmaz karşısında yaşadı, hızlı ve akıllı forvetler doğru pozisyon alıp genç oyuncuyu zor durumlara soktular. Bu noktada, veteran Ujfalusi’nin de Semih’in bu eksik yönünü tamamlayacak özelliklere sahip olmadığının altını çizmek lazım.

Eboue-Engin(Emre) çatlağı

Normal sezonda her 5 maçta ortalama 3,5 gol yiyen Galatasaray’ın play-offtaki ilk 5 müsabakada 6 gol yemesi aslında sürpriz değil... Çünkü ilk 34 haftada 105 (maç başına 3) pozisyon veren sarı-kırmızılılar, Süper Final’de kalelerinde 20 (maç başına 4) net pozisyon gördüler. Ve bu düşüşün faturasını da sadece stoperlere kesmek pek doğru sayılmaz. İki bek Eboue ve Hakan da stoperler kadar sorumlular bu faturada.

Galatasaray’ın Fildişili sağ beki Eboue, play-off’ta Trabzon’daki süper oyunuyla parmak ısırttı, ama sağ kanadın defansif performansı da her geçen gün geriledi Galatasaray’da. Ve bu gerilemede Eboue’nin sağ çizgide genelde Emre, bazen de Engin’le artan uyumsuzluğunun rolü büyük.
Terim de sağ çizgideki problemi gözlemlemiş olacak ki, iki Trabzon maçında sağ çizgiyi ciddi sürelerle Elmander’e teslim etti ve zaman zaman bu ikili yaptıkları iyi işlerle yüz güldürdüler. Ama sağ açık Elmander’den sağlanan kazanç, santrfor Elmander kaybını karşıladı mı, tabii ki orası ciddi bir muamma...

Gökhan’ı iyi tamamladı

Fenerbahçe’nin sağı, Galatasaray’ın sağına göre daha az problemli gözüküyordu; ama bir nokta Kocaman’ın başını sezon boyunca çok ağrıttı: Milli takımın da umudu olan 1989’lu genç sağ stoper Serdar Kesimal, topu oyuna sokmaktaki becerisini, kesicilikte gösteremedi. Bolca bireysel hata yaptı, gerek Kocaman’ın gerek Avcı’nın gelecek planlarına yaptığı bodoslama girişe leke sürdü. Kocaman bu kadar kritik bir sezonda Serdar’a daha fazla kredi tanıyabilecek durumda değildi, haklı olarak Yobo’nun partnerliğini Bekir’e teslim etti.
Bekir belki oyuna Serdar kadar katkı yapamıyor, belki sert faullerle kart problemine erken girebilme riski taşıyordu. Ama Bekir, iki önemli özelliğiyle Fenerbahçe’nin play-offtaki yıldızları arasına girmeyi başardı: Birincisi, takımın Volkan’la birlikte en yürekten oynayan adamı oldu. İkincisi de, Gökhan’a daha fazla özgürlük tanıdı, Fenerbahçe’nin milli sağ bekinin daha rahat ileriye çıkmasını sağladı.

VOLKAN’IN İSTATİSTİĞİ

Yediği gol: 37
Karşılaştığı isabetli şut: 135
İsabetli pas: 386
Yaptığı kurtarış: 184
Önemli kurtarış: 11
Penaltı kurtarışı: -
Oyunda kalma süresi: 3330

MUSLERA’NIN İSTATİSTİĞİ

Yediği gol: 30
Karşılaştığı isabetli şut: 122
İsabetli pas: 359
Yaptığı kurtarış: 180
Önemli kurtarış: 13
Penaltı kurtarışı: 1
Oyunda kalma süresi: 3420

‘Yaralı diz’ Volkan!

Bekir’in yürekliliğine play-offtaki Galatasaray galibiyetinde Alex de vurgu yaptı, ama onun yüreği maçın en iyisi olmasına yetmedi: Volkan Demirel, play-off’un bütününde gösterdiği performansla bu sene Süper Lig’in en iyisi olmaya aday.
Büyük bir ihtimalle son maçta şampiyon Fenerbahçe olursa 2011-12’nin altın adamı Volkan, Galatasaray olursa Selçuk İnan olarak kayıtlara geçecek gibi...
Alex doğal bir lider, ama Fenerbahçe gibi takımlarda bir de yerli kahramana her zaman ihtiyaç duyuluyor. Emre’nin son dönemde aldığı cezalar, herkesle (ve hatta gölgesiyle) yaşadığı sorunlar sarı-lacivertlilerde yeni bir lider ihtiyacı doğurmuştu, bu rolü Volkan layıkıyla üstlendi. Beşiktaş maçının başında Edu ile yaşadığı talihsiz pozisyona hepimiz çok üzüldük, ama her şerde bir hayır vardır derler:
Volkan’ın o maçı “delik diz” ile tamamlaması tecrübeli kalecinin kariyerine epik bir öykü ekledi. Fenerbahçe bu sezonu şampiyon tamamlarsa herhalde yılın en etkileyici fotoğrafı, Volkan’ın maç gecesi twitter’dan paylaştığı yaralı dizi olacak. (Milliyet)



Kaynak : //www.spor3.com/degis-tokus-yaptilar--1325129h.htm#ixzz1uOFzadQ4

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153