1956 yılında İsviçre’de başlayan Eurovision yarışmasına Türkiye 1975 yılında Semiha Yankı’nın "Seninle Bir Dakika" şarkısıyla katıldı ve yarışmada 19.oldu.
Eurovision maceramıza her yıl düzenli olarak katılımımız devam etti. Ne hikmetse yarışmalardan tek haneli bir rakam alamadık (86 yılındaki Halley şarkısı hariç). On beşinci, on sekizinci, yirminci, yirmi birinci, yirmi ikinci derken 1997 de Şebnem Paker ve Grup Etnik’in "Dinle" şarkısıyla üçüncü olduk.
Yıllar geçiyor ama biz hala birinci olamıyorduk. İşin kerametini fark ettik ve şarkılarımızı İngilizce söylemeye karar verdik. Tespit doğruydu ve 2003 yılında Sertab Erener “Everyway That I Can” şarkısıyla 1.oldu. Bu keşiften sonra artık Türkçe şarkıyla Eurovision’un kapısını çalmadık. Yarım yamalak, şiveli-şivesiz, düzgün-yamuk İngilizce'mizle gittik şarkımızı söyledik.
Geçen sene Yüksek Sadakat grubu Live it up şarkısıyla yarı finalde elendi. Finale kalamadığı için halkın tepkisi çığ gibiydi. TRT’ye kızanlar, suçlu arayanlar, hatta bunu devlet meselesi haline getirenler oldu. Neyse ki Azerbaycan Eurovision’da 1. olunca kendi bayrağının yanında bizim bayrağımızla sahneye çıktı. Bu bize biraz moral oldu. Ne de olsa kardeş ülke.
Eurovision bu yıl mayıs ayında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılacak. Adayımız Can Bonomo ve İngilizce şarkısı Love Me Back.
Bonomo söz ve müziği kendisine ait olan şarkısında bir denizcinin aşkını ve deniz tutkusunu anlatıyor. Elektrogitar, davul ve basın yanında bağlama, cura, klarnet, tuba, trambon, tef, bendir, darbuka ve geniş yaylı grubu enstrümanların tamamı canlı olarak kullanıyor. Parçanın nakarat kısmında nihavend makamıyla farklı bir tarz oluşturuyor.
TRT’de Can Bonomo’nun Love Me Back şarkısını dinlediğimde finale kalamayacağına dair bir his doğdu içime. Dereceye girer mi girmez mi bilemem ama ülkemi temsil eden organizasyonların başarılı olmasını ve hissimin beni yanıltmasını diliyorum.
Ülkemizin diğer ülkelerle diyalogunun olumlu olmasının da oylamalarda katkı sağlayacağını düşünüyorum. Her ne kadar Eurovision Şarkı Yarışması'nın amacı ülke televizyonları arasında ortak canlı yayın yapabilme kabiliyetini gerçekleştirmek ve kaliteyi arttırmak olsa da zamanla rekabete dönüşmüştür.
Şimdiden Can Bonomo’ya başarılar…