Başbakan Erdoğan iftarda sanatçılarla bir araya geldi

Güncel 30.07.2013 - 13:19, Güncelleme: 30.07.2013 - 13:19 2878+ kez okundu.
 

Başbakan Erdoğan iftarda sanatçılarla bir araya geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar programına katıldı.
 Başbakan Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi iftar yemeğinde çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye'ye yönelik oyunlara değinen Erdoğan, "Çünkü güçlü bir Türkiye'yi kabullenemiyorlar" dedi. Başbakan, Marmaray'ın açılışı için de tarih verdi. Erdoğan, İstanbul'a 'Central Park' değil, Şehir Parkı'nın yakışacağını söyledi. Konuşmasına, Somali’de görevi başında şehit olan polis Sinan Yılmaz’a dua ederek başlayan Erdoğan, "Saldırıda yaralanan dört kardeşimize ilk müdahalede Mogadişu’daki doktorlarımız tarafından gerekli müdahaleleri yapıldı ardından yaralılar Ankara’ya getirilerek tedavi altına alındılar. Üçünün durumu iyi bir tanesi ameliyata alındı ve çok şükür onun da hayati tehlikesi yok.Somali’deki saldırıdan dolayı taziye ve dayanışma mesajı gönderen çok sayıda dost, kardeş ülkeye, uluslar arası örgütlere de şahsım ülkem ve milletim ardına şükranlarımı sunuyorum" dedi.  İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları... ACISI BUGÜN DE DEVAM EDİYOR Hem ulusal ölçekte hem küresel ölçekte bugün yaşadığımız hadiseler gelir ve geçer yarın biz birbirimizin yüzüne bakacağız yarın bizim çocuklarımız bizim torunlarımız bu topraklarda bu coğrafyada bütün yer yüzünde birbirlerinin yüzlerine bakacaklar. Bakın tarihte öyle olaylar yaşandı ki acısı bugün bile devam ediyor.  İNSANLIK DIŞI Bakınız Cuma günü Şırnak’a gittik orada inşa ettiğimiz ismini de Şerafettin Havalimanı koyduğumuz yatırımı orada büyük bir coşkuyla heyecanla hizmete açtık. Ardından Uludere’de hayatını kaybeden 34 kardeşimizin aileleri ile bir araya geldik, dertleştik. O zaman da söyledim bu günde söylüyorum, orada hayatını kaybedenler candır Allah’ın yaratılmışların en şereflisi olarak yarattığı insanlardır. Onlar bizim canımızdan kopan parçalardır ama unutmayın  Hantepe’de askeri karakola baskın yapılarak orada ölenler de bizim yavrumuzdu, şehidimizdi. Gediktepe’de karakola yapılan baskında ölenler de bizim şehidimizdi. Bingöl’de 33 kişinin aynı araçta ne yazık ki baskına uğrayarak  şehit edilmeleri de bizim için bir faciaydı. Ölmüş insanların, genç yaşlarında aramızdan ayrılmış insanların üzerinden siyaset üretilmesini, istismar yapılmasını bunun ayrımcılık vasıtası olarak kullanılmasını, insanlık dışı bulduğumuzu ifade ediyorum. BİR OYUNLA BAŞ BAŞAYIZ  Türkiye içinde kimi hadiseler kimi acı olaylar üzerinden sergilenen çifte standardın bölgemizdeki hadiseler üzerinden de sergilendiğini hepimiz biliyoruz. Bakın Suriye’de olan olaylar yüz bine yakın insan öldü şu anda ülkemizde 400 bin sığınmacı var. Bunlar bizim kardeşlerimiz, komşumuz akrabalık bağlarımız var ve ramazan ayında bile acımasız bir şekilde oradaki zalim diktatör rejim ölüm kusmaya devam ediyor. Aynı şekilde Irak’ta her ay ortalama bin kişi ölüyor. Orta da yine süreç aynı  Mısır’a geliyoruz acı tablo ortada. Bütün bunlar acaba  içeriden kaynaklanan bir gelişme mi yoksa bütün buraları parçala böl yönet mantığı ile dışarıdan kurgulanan bir oyun mu. Evet içeriden ve dışarıdan organize bir oyunla başbaşayız. İÇERİDE İŞİN FİGÜRANLARI VAR Aynı durumla Türkiye karşı karşıya. Bakın Türkiye’de oynanan oyun da budur. Türkiye’de oynanan oyun sadece salt içeriden değil, içeride bu işin figüranları var. İçerideki aktörler dışarıdan kurgulanarak bu oyunun içinde bilerek bilmeyerek rol almışlardır. Birçok olayların içini bildiğim için söylüyorum. Güçlü bir Türkiye’yi dünyada hazmedemiyorlar, kabullenemiyorlar bunu bilmenizi istiyorum. İLLA TAKLİT ETMEMİZE GEREK YOK Gazeteler hep başlık atıyor Central Park diye. İstanbul’a Central park yakışmaz bir şehir parkı yakışır, olaya böyle bakmamız lazım. Yani illa birilerini taklit etmemize gerek yok, birileri bizi taklit etsin. Mesele budur ve Zeytinburnu gibi bir yerde Veliefendi Hipodromunun hemen arkasında, 500 dönüm arazi üzerinde yapılacak olan bu şehir parkı ile gerçekten o bölge çok daha farklı bir nefes alma imkanını bulmuş olacak.  2 MİLYAR 800 MİLYON AĞAÇ DİKTİK Türkiye genelinde 2 milyar 800 milyon ağaç diktik. Bunun 2 milyarı fidandır. Bunları niye yapıyoruz? Yeşile olan sevdamızdan dolayı yapıyoruz. Çünkü bu ağaçlar bizim için soluktur, nefestir. Bunları yapmaya devam edeceğiz ve bunun aksi düşünülemez. İstanbul’umuzun hep birlikte aslında değer vermemiz gereken yönü denizi ile yeşili ile havası ile onu farklı kılacak bir yapılaşmadır. Onun için de hep söylüyorum, dikey mimariden mümkün olduğunca kaçınmak ve yatay mimariye doğru yönelmek. Ve son zamanlarda bu konuda da güzel gelişmeler olduğunu görüyorum. 10 YIL ÖNCEYE GÖRE 3 KAT GÜÇLENDİ Türkiye'nin 10 yıl önceye göre 3 kat güçlendiğini kaydeden Erdoğan, "Milli geliriyle bakın, bu böyle. Faize bakın. Devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğu bir Türkiye vardı, bugün yüzde 7-8'lerde dolaşan bir Türkiye var. Kimin cebinden çıkıyordu bu para? Sizlerin; benim vatandaşımın cebinden çıkıyordu. Köylünün, çiftçinin, memurun, işçinin vesaire... Peki bundan kimler istifade ediyordu? Sevgili kardeşlerim; kendimizi aldatmayalım. Bu ülkede bir gecede yüzde 7 bin, yüzde 8 bin faiz kazanmak suretiyle bu milleti sömürenler oldu. Sadece millet sömürülmedi, devlet de sömürüldü. Bir gecede yüzde bin 500, bu da yapıldı; enflasyonun yüzde 30 olduğu bir Türkiye'de yaşadık ama şimdi enflasyon nerelerde? İşte görüyorsunuz, yüzde 6-7. Buralarda dolaşıyoruz. Tek haneli rakamdayız" diye konuştu. Mayıs ayında İstanbul'a üçüncü havalimanı ihalesini gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bunlar olurken bir şey değişiyordu Türkiye'de. İşte bir Mayıs ayı. Mayıs ayında Türkiye, dünyanın ilk üçü içinde yer alacak bir havalimanı ihalesi yapıyor. Bu havalimanı ihalesinde, yılda yüz bin yolcu kapasiteli havalimanının ihalesini yapıyoruz; Yap, işlet, devret ve buradan da 25 yıllığına burayı verirken, 30 milyar avro biz buradan gelir elde edeceğiz. Bunlara, bunların aklı almıyor? Nasıl oluyor da bunlar oluyor diye. Ekonomisinin çöktüğü bir ülkede böyle bir ihale yapabilir misiniz? Yapamazsınız. İşte buyurun üçüncü köprü yapılıyor. Birileri çıkıyor, 'Yaptırmazuk', 'İstemezük' diyor.  MARMARAY İÇİN TARİH VERDİ Bunlar birinci köprüye de karşı çıktılar, ikinci köprüye de karşı çıktılar, üçüncüye de karşı çıkıyorlar. Kaldı ki bu üçüncü köprü, dört gidiş dört geliş ve ortasında da raylı sistemi olan bir üçüncü köprü. Şu anda inşaatı başladı devam ediyor. İnşallah, 2015 sonu gibi bu proje yetişecek. Aynı Boğaz'da, Boğaz'ın altından raylı sistem; Marmaray. Çok engellediler, 4 yılımızı oradan yediler ama şu anda bitme noktasına geldi. 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarını inşallah Marmaray'ın açılışıyla yapacağız bu yıl. Muhteşem bir eser. Pekin'i Londra'ya bağlıyoruz bununla. Türkiye böyle bir görev üstlendi. İKİ TÜP ÜST ÜSTE VE OTOMOBİL GEÇİŞİ Bitmedi, onun biraz güneyine iniyoruz. Biraz daha güneyinde, iki tüp üst üste oradan da otomobil geçişlerini yapacağız. Yine deniz altından. Yani Ahırkapı'dan geleceğiz, Haydarpaşa'nın arkasından çıkacağız. Bütün bunlar niye oluyor? İstanbul'un ulaşımını çözelim, modern İstanbulumuz'u modern Türkiye'nin her zamanki gibi taçlı, taçlandırılmış bir şehri olarak inşa edelim. Bunlar hızla devam ediyor. 2015'te onu da açacağız. 2015 çok farklı bir süreç. 2023'e hazırlıklarımızın çok ciddi yürümesi lazım. Çünkü Cumhuriyetin 100. yıldönümü kutlamalarında, dünyanın ilk 10'u arasına girmiş bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Bunu sizlerle yapacağız. Hep beraber yapacağız." BİRBİRİMİZİ NİÇİN SEVİYORUZ?  Bizim muhtaç olduğumuz şey, aramızdaki birliğimizdir, beraberliğimiz dayanışmamızdır. Biz birbirimizi niçin seveceğiz veya niye seviyoruz? Makamdan ötürü mü, mevkiden ötürü mü, para puldan ötürü mü seviyoruz? Hep söylüyorum Türk’ü Kürt’ü Laz’ı Çerkez’i Abaza'sı Boşnak'ı... Biz birbirimizi Yunus’un diliyle, 'yaradılanı yaradandan ötürü severiz' anlayışı ile seviyoruz.   BU İŞİ BİTİRECEĞİZ  Şunu unutmayın hepimiz için ölüm haktır. Cumhurbaşkanı olsak da, başbakan olsak da, milletvekili olsak da, belediye başkanı olsak da, trilyarder olsak da hepimiz için ölüm hak. Bu makamlar bizi kurtarmayacak. Hepimizin gideceği yer, iki metreküplük bir çukurdur. Öyleyse bu kavga niye? Yakıp yıkma gibi işlerle uğraşılıyor. Yakmayalım, yıkmayalım inşa edelim.  Dikelim yatırımlarımızı, çoğaltalım. Bütün işsiz insanlarımıza iş imkanları tesis edecek şekilde adımlarımızı atalım. Ve terörün o kan kokan ellerinden artık bu ülke bıktı. Hep birlikte devlet millet el ele vereceğiz. Bu işi de inşallah şu çözüm süreci içinde bitiriyoruz, bitireceğiz. Burada da emeği geçenleri özellikle kutluyorum. Akşam 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar programına katıldı.
 Başbakan Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi iftar yemeğinde çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye'ye yönelik oyunlara değinen Erdoğan, "Çünkü güçlü bir Türkiye'yi kabullenemiyorlar" dedi. Başbakan, Marmaray'ın açılışı için de tarih verdi. Erdoğan, İstanbul'a 'Central Park' değil, Şehir Parkı'nın yakışacağını söyledi.
Konuşmasına, Somali’de görevi başında şehit olan polis Sinan Yılmaz’a dua ederek başlayan Erdoğan, "Saldırıda yaralanan dört kardeşimize ilk müdahalede Mogadişu’daki doktorlarımız tarafından gerekli müdahaleleri yapıldı ardından yaralılar Ankara’ya getirilerek tedavi altına alındılar. Üçünün durumu iyi bir tanesi ameliyata alındı ve çok şükür onun da hayati tehlikesi yok.Somali’deki saldırıdan dolayı taziye ve dayanışma mesajı gönderen çok sayıda dost, kardeş ülkeye, uluslar arası örgütlere de şahsım ülkem ve milletim ardına şükranlarımı sunuyorum" dedi. 

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...
ACISI BUGÜN DE DEVAM EDİYOR

Hem ulusal ölçekte hem küresel ölçekte bugün yaşadığımız hadiseler gelir ve geçer yarın biz birbirimizin yüzüne bakacağız yarın bizim çocuklarımız bizim torunlarımız bu topraklarda bu coğrafyada bütün yer yüzünde birbirlerinin yüzlerine bakacaklar. Bakın tarihte öyle olaylar yaşandı ki acısı bugün bile devam ediyor. 
İNSANLIK DIŞI

Bakınız Cuma günü Şırnak’a gittik orada inşa ettiğimiz ismini de Şerafettin Havalimanı koyduğumuz yatırımı orada büyük bir coşkuyla heyecanla hizmete açtık. Ardından Uludere’de hayatını kaybeden 34 kardeşimizin aileleri ile bir araya geldik, dertleştik. O zaman da söyledim bu günde söylüyorum, orada hayatını kaybedenler candır Allah’ın yaratılmışların en şereflisi olarak yarattığı insanlardır. Onlar bizim canımızdan kopan parçalardır ama unutmayın  Hantepe’de askeri karakola baskın yapılarak orada ölenler de bizim yavrumuzdu, şehidimizdi. Gediktepe’de karakola yapılan baskında ölenler de bizim şehidimizdi. Bingöl’de 33 kişinin aynı araçta ne yazık ki baskına uğrayarak  şehit edilmeleri de bizim için bir faciaydı. Ölmüş insanların, genç yaşlarında aramızdan ayrılmış insanların üzerinden siyaset üretilmesini, istismar yapılmasını bunun ayrımcılık vasıtası olarak kullanılmasını, insanlık dışı bulduğumuzu ifade ediyorum.

BİR OYUNLA BAŞ BAŞAYIZ 

Türkiye içinde kimi hadiseler kimi acı olaylar üzerinden sergilenen çifte standardın bölgemizdeki hadiseler üzerinden de sergilendiğini hepimiz biliyoruz. Bakın Suriye’de olan olaylar yüz bine yakın insan öldü şu anda ülkemizde 400 bin sığınmacı var. Bunlar bizim kardeşlerimiz, komşumuz akrabalık bağlarımız var ve ramazan ayında bile acımasız bir şekilde oradaki zalim diktatör rejim ölüm kusmaya devam ediyor. Aynı şekilde Irak’ta her ay ortalama bin kişi ölüyor. Orta da yine süreç aynı  Mısır’a geliyoruz acı tablo ortada. Bütün bunlar acaba  içeriden kaynaklanan bir gelişme mi yoksa bütün buraları parçala böl yönet mantığı ile dışarıdan kurgulanan bir oyun mu. Evet içeriden ve dışarıdan organize bir oyunla başbaşayız.

İÇERİDE İŞİN FİGÜRANLARI VAR

Aynı durumla Türkiye karşı karşıya. Bakın Türkiye’de oynanan oyun da budur. Türkiye’de oynanan oyun sadece salt içeriden değil, içeride bu işin figüranları var. İçerideki aktörler dışarıdan kurgulanarak bu oyunun içinde bilerek bilmeyerek rol almışlardır. Birçok olayların içini bildiğim için söylüyorum. Güçlü bir Türkiye’yi dünyada hazmedemiyorlar, kabullenemiyorlar bunu bilmenizi istiyorum.

İLLA TAKLİT ETMEMİZE GEREK YOK

Gazeteler hep başlık atıyor Central Park diye. İstanbul’a Central park yakışmaz bir şehir parkı yakışır, olaya böyle bakmamız lazım. Yani illa birilerini taklit etmemize gerek yok, birileri bizi taklit etsin. Mesele budur ve Zeytinburnu gibi bir yerde Veliefendi Hipodromunun hemen arkasında, 500 dönüm arazi üzerinde yapılacak olan bu şehir parkı ile gerçekten o bölge çok daha farklı bir nefes alma imkanını bulmuş olacak. 

2 MİLYAR 800 MİLYON AĞAÇ DİKTİK

Türkiye genelinde 2 milyar 800 milyon ağaç diktik. Bunun 2 milyarı fidandır. Bunları niye yapıyoruz? Yeşile olan sevdamızdan dolayı yapıyoruz. Çünkü bu ağaçlar bizim için soluktur, nefestir. Bunları yapmaya devam edeceğiz ve bunun aksi düşünülemez. İstanbul’umuzun hep birlikte aslında değer vermemiz gereken yönü denizi ile yeşili ile havası ile onu farklı kılacak bir yapılaşmadır. Onun için de hep söylüyorum, dikey mimariden mümkün olduğunca kaçınmak ve yatay mimariye doğru yönelmek. Ve son zamanlarda bu konuda da güzel gelişmeler olduğunu görüyorum.

10 YIL ÖNCEYE GÖRE 3 KAT GÜÇLENDİ

Türkiye'nin 10 yıl önceye göre 3 kat güçlendiğini kaydeden Erdoğan, "Milli geliriyle bakın, bu böyle. Faize bakın. Devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğu bir Türkiye vardı, bugün yüzde 7-8'lerde dolaşan bir Türkiye var. Kimin cebinden çıkıyordu bu para? Sizlerin; benim vatandaşımın cebinden çıkıyordu. Köylünün, çiftçinin, memurun, işçinin vesaire... Peki bundan kimler istifade ediyordu? Sevgili kardeşlerim; kendimizi aldatmayalım. Bu ülkede bir gecede yüzde 7 bin, yüzde 8 bin faiz kazanmak suretiyle bu milleti sömürenler oldu. Sadece millet sömürülmedi, devlet de sömürüldü. Bir gecede yüzde bin 500, bu da yapıldı; enflasyonun yüzde 30 olduğu bir Türkiye'de yaşadık ama şimdi enflasyon nerelerde? İşte görüyorsunuz, yüzde 6-7. Buralarda dolaşıyoruz. Tek haneli rakamdayız" diye konuştu.
Mayıs ayında İstanbul'a üçüncü havalimanı ihalesini gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün bunlar olurken bir şey değişiyordu Türkiye'de. İşte bir Mayıs ayı. Mayıs ayında Türkiye, dünyanın ilk üçü içinde yer alacak bir havalimanı ihalesi yapıyor. Bu havalimanı ihalesinde, yılda yüz bin yolcu kapasiteli havalimanının ihalesini yapıyoruz; Yap, işlet, devret ve buradan da 25 yıllığına burayı verirken, 30 milyar avro biz buradan gelir elde edeceğiz. Bunlara, bunların aklı almıyor? Nasıl oluyor da bunlar oluyor diye. Ekonomisinin çöktüğü bir ülkede böyle bir ihale yapabilir misiniz? Yapamazsınız. İşte buyurun üçüncü köprü yapılıyor. Birileri çıkıyor, 'Yaptırmazuk', 'İstemezük' diyor. 

MARMARAY İÇİN TARİH VERDİ

Bunlar birinci köprüye de karşı çıktılar, ikinci köprüye de karşı çıktılar, üçüncüye de karşı çıkıyorlar. Kaldı ki bu üçüncü köprü, dört gidiş dört geliş ve ortasında da raylı sistemi olan bir üçüncü köprü. Şu anda inşaatı başladı devam ediyor. İnşallah, 2015 sonu gibi bu proje yetişecek. Aynı Boğaz'da, Boğaz'ın altından raylı sistem; Marmaray. Çok engellediler, 4 yılımızı oradan yediler ama şu anda bitme noktasına geldi. 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarını inşallah Marmaray'ın açılışıyla yapacağız bu yıl. Muhteşem bir eser. Pekin'i Londra'ya bağlıyoruz bununla. Türkiye böyle bir görev üstlendi.

İKİ TÜP ÜST ÜSTE VE OTOMOBİL GEÇİŞİ

Bitmedi, onun biraz güneyine iniyoruz. Biraz daha güneyinde, iki tüp üst üste oradan da otomobil geçişlerini yapacağız. Yine deniz altından. Yani Ahırkapı'dan geleceğiz, Haydarpaşa'nın arkasından çıkacağız. Bütün bunlar niye oluyor? İstanbul'un ulaşımını çözelim, modern İstanbulumuz'u modern Türkiye'nin her zamanki gibi taçlı, taçlandırılmış bir şehri olarak inşa edelim. Bunlar hızla devam ediyor. 2015'te onu da açacağız. 2015 çok farklı bir süreç. 2023'e hazırlıklarımızın çok ciddi yürümesi lazım. Çünkü Cumhuriyetin 100. yıldönümü kutlamalarında, dünyanın ilk 10'u arasına girmiş bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Bunu sizlerle yapacağız. Hep beraber yapacağız."
BİRBİRİMİZİ NİÇİN SEVİYORUZ? 

Bizim muhtaç olduğumuz şey, aramızdaki birliğimizdir, beraberliğimiz dayanışmamızdır. Biz birbirimizi niçin seveceğiz veya niye seviyoruz? Makamdan ötürü mü, mevkiden ötürü mü, para puldan ötürü mü seviyoruz? Hep söylüyorum Türk’ü Kürt’ü Laz’ı Çerkez’i Abaza'sı Boşnak'ı... Biz birbirimizi Yunus’un diliyle, 'yaradılanı yaradandan ötürü severiz' anlayışı ile seviyoruz.  

BU İŞİ BİTİRECEĞİZ 

Şunu unutmayın hepimiz için ölüm haktır. Cumhurbaşkanı olsak da, başbakan olsak da, milletvekili olsak da, belediye başkanı olsak da, trilyarder olsak da hepimiz için ölüm hak. Bu makamlar bizi kurtarmayacak. Hepimizin gideceği yer, iki metreküplük bir çukurdur. Öyleyse bu kavga niye? Yakıp yıkma gibi işlerle uğraşılıyor. Yakmayalım, yıkmayalım inşa edelim.  Dikelim yatırımlarımızı, çoğaltalım. Bütün işsiz insanlarımıza iş imkanları tesis edecek şekilde adımlarımızı atalım. Ve terörün o kan kokan ellerinden artık bu ülke bıktı. Hep birlikte devlet millet el ele vereceğiz. Bu işi de inşallah şu çözüm süreci içinde bitiriyoruz, bitireceğiz. Burada da emeği geçenleri özellikle kutluyorum.




Akşam 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gphaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.